1 Kasım 2013 Cuma

Gelme Anıların Ahını Alırız.. -Jack

Selam millet...

Devamlı aynı şeyleri söylediğimin farkındayım. Yazamıyorum eskisi gibi. Boktan yaşıyorum çünkü. Mutluluğumu her türlü anlatabilirim ama iş üzüntüme gelince değişiyor herşey. İnanmıyorum artık kimsenin samimiyetine. Kimse yaşamadan anlayamaz çünkü.

 Ya boşver deniyor ya da takma deniyor anlatınca. Bende biliyorum takmamam gerektiğini ama öyle olmuyor işte. Uyumaktan korkar olmuş vaziyetteyim. Ne zaman uyusam doktoru görüyorum . Aynı zamanda ne zaman onu görsem rüyamda akşamına özel numara arıyor. Konuşmuyor hiç. Dinliyor beni dinliyor sonra kapatıyor yüzüme. İki akşamdır ben kapatıyorum yüzüne.

Sırf onun olma ihtimali yüzünden konuşuyorum. Özel numaralara kapattım sonra tekrar açtım. Ama kapatacağım. Geçti çünkü artık. Yaşamanın yolunu buluyorum yavaş yavaş. Hikayeler  kuruyorum kafamda. Sonu olmayan, yarım kalan. Bırakıyorum yarım. Sonunu yaşayamam hikayede olsa. Mutlu son yazacak kadar da gücüm kalmadı açıkcası.

Kendisine ıssız adam zanneden biriyle nasıl bir son yazılabilir ki. 19 Ekim doğum günüydü. Hiç birşey yapmadım. Ne aradım ne de sordum. Oturdum bütün gün evde ders çalıştım. Ders çalışmakta rahatlatıyor galiba. Akşam özel numara aradı yine. Konuştum konuştum ve yüzüne kapattım. Kim olduğunu bilmiyorum. Beni özel numaradan arayacak kimse yok çünkü. Çoğu kişide numaram bile yok. Arayacak olan insan direk de arar o yüzden özel numaralara kapattım numaramı. Biraz önce ınstagramda paylaştığı fotoğrafa baktım. Top sakal bırakmış. Çok tatlı olmuş piç . Hayatımda hep ayrı bi yerde kalacak olması çok güzel birşey.

Aslına bakılırsa dönmesini bile istemiyorum artık. Dönse kabul etmem. Böyle o kadar iyiyim ki. Bok gibi yaşıyorum ama kendi başımayım. Güzel bir işim, işimin karşısında dershanem ve sakin bir hayatım var. Bazı şeylerin farkına vardım diyebilirim. Düşündüm de kendim için ne yaptım. Kendime bir hayat kurmak için uğraşıyorum şimdi. Hiç çalışmadığım kadar ders çalışıyorum. Eskiden doktorum aklıma gelmesine sinir olurdum. Şimdi ise 'aklıma gelişini seveyim, nasıl da darmadağın ediyorsun beni' modundayım. Sessiz sedasız yaşıyorum.

Geçenlerde eski gay arkadaşlarım geldi çalıştığım yere. Ayrıldığımı yeni öğrendiler üzüldüm falan dediler de pek aldırış etmedim. Gerçi ayrılmadık ki biz o beni hayatında istemedi bitirdi kedince. Ama benim hayatımda hala biri var. Doktor benim hala hayatımda. Sadece düşünüyorum. Bu da yetiyo. Özlemedim mi özledim. Mutluyum yine de. İlla mutlu olmak içinde başka birine ihtiyacım yok. Annem de yazık hala ne olduğunu bilmiyor. Sıçtığım boka kadar anlattığım annem birden hiç birşey anlatmayınca ne oldu die sormaya başladı. Anlatmayınca da sen çok değiştin falan filan.

Canı sağolsun. Daha çok yazacaktımda   düğümlendi birşeyler. Çözülünce yazarım.

Kendime not: Bir gün ahşap evimin balkonunda güneşin batışına karşı kahvemi yudumlarken şuan ki halime tebessüm etmek dileğiyle....


2 yorum:

  1. Aylar önce bloguna göz atmıştım. Bir kız daha yazıyordu. Ben bunlar tam ergen diye düşünmüştüm. Ama şimdi tekrar bakınca olgunlaşmışsın okuduğum kadarıyla. Yazına gelirsek Teselli etmeyeceğim seni. Çünkü acı çekmek ruhun fiyakasıdır. Bu arada kız artık yazmıyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :) kız yazıyor da buraya yazmıyor, kendi blogu var sanırım bi ara göz atmıştım aynı devam ediyor.

      Sil