27 Aralık 2018 Perşembe

Günah Çıkartma Seansı.

Evettt yine ben .

Sanırım yolculuğa ihtiyacım var ya da anti depresana bilemiyorum . Neyse ben gelişi güzel yardırayım yazı yazmaya öyle yarım yamalak ve samimi bir şey olsun . Yazım yanlışlarınıda düzeltmeyeyim anlaşılır nede olsa, Yani kısaca siktir edin giriş gelişme sonucu . Sigaramı yakıyorum ve başlıyorum.

Nerden başlayalı bilmiyorum . İlk önce eski zamanlara ithafen yer değişikliklerinden bahsdelim . Geçen sene bu zamanlar üniversitede yılbaşı planları yaparken şimdi bulunduğum yer içler acısı. Aslında çok da acıma gibi oluyor bu durum . Belkide dramatize etmek daha iyi oluyordur bilemiyorum . Annemin evinde mutfakta aspıratörün aştıdnda sigara içip yazıyorum . Lamlaar kapalı , aspıratörün ışığı var ve ortam çok loş .Loş ortamlar iyidir . Dinlendirir. Hem acınası bahsedip olumlama yapbilen bir kişilik olarak birazdan kendimi yerin dibine sokup sonrada kendime güvenini kazanmak için delirircesine kendi kendimle konuştuğum ve bi ilişkiden çıktıktan sonra insanın kendine yabancılaşmasından üstü kapalı bir şekilde bahsedeceğim ve sonra bi sonuca bağlanmadan yazı bitecek diye umut ediyorum . Ha bu arada biraz öncede bi film izledim o insanlar diye . Onun da gazı var tabi üstümde . Yani çok fena gaza gelmiş , kendi kendini sorgulamaktan yorulmuş ve yalnız bi kimse olaraka bulmacalarda aranan cevap olabilirim şuan .

Evet yılbaşında evde oturmayı isteyen ama bi yandan da planlara dahil olmak isteyen tam bir umutsuz kimseyim . Şimdi öncelikle kendi kendimle konuşma konusuna gelirsek .En azından şimdilik çünkü birazdan kararım hemen değişebilir. Bi de sanırım artık kendimi fade etmektn çok fazla sıkıldım. Yani kötü bir insan oalbilirim . Nefret söylelerim olabilir , doyumsuz olabilirim , sakin olmayabilirim , egoist olabilirim . Perdelerimi kaldırdığım zaman canım yanmışsa çok çirin bir insan bile olabilirim mide bulandıracak kadar. Ama birde söyle birşey var ki by hallere nasıl geldik . Geldik bir şekilde ve herkesin geçmiş hayatında karakterinin oluşması sırasında doğru durust şeyler yaşamamış olabiliri.

Aile yaşantısı olur evre olur iş hayatı olur okul hayatı olur kısacası geçmişi işte . Hayatını deneme yanılma yöntemiyle şekil veren biri olarak önceki yaşadığım ilişkilerden çıkarttıgım bir sonuç varsa oda çok çabuk sindirilebilen bir tip olduğum . Sevgi adı altında her tğrlü tavizi verip insanların istediği şekilde davranıp ya da kaybetme korkusu artık herneyse canına tak edip kendine bile yabancılaştıgı noktada dur demesini de uygun bi dille veremeyen biri olduğumdan mütevellit sonunca işler boka sarıyor .Şu da var ki eğer bi insan ıktığı ilişkinin ardından hemen eski yaşantısını özleyip  o zamanda bulunan kimseleri merak edip bunun için birşeyler yaıyprsa ortada bir bok var demektir. Bilmem hatırlarmısıznının üniersitenin 2.  senesinde Hatay - İstanbul arası 3 ay s
ren bir ilişkim vardı . Allahım ben hayatımda bu kadar boş beleş bir kişilik bu kadar boş gezenin boş kalfası olan birini daha görmedim . Ben hala kendimden taviz ve bazı şeleri sineye çekme heveslisi olduğum zamanşarda bu arakdaşın eski sevgilisinin onlara gitmesi ve arada olşan sogukluk sonrası terk ediliş vs vs . O kadar şey yapıp da hala terkediliyorsam ve sırf kaybetme korkusundan dolayı saçma sapan şeyler yapıyorken hala kaybeden taraf oluyorsam orda oturup bir düşünmek lazım . Sorun nerde diye ? E bariz belli bende işte . Ben yalnız ama karşı taraf ayrıldığımız zamnaki eski sevgilisyle hala beraber 4. seneleri mi ne oluyor öyle birşey. İkili ilişkilerde kullandığım ve devamlı zor zamanları kurtaran birşey olan olumlama sayesinde sıyrılıyorum bu işin içinden . Bazende işe yaramıyor bu . Neyse sonuç senin çıkarttığın ley olsun bu metincikten . Çünkü ben 23 senelik hayatımda hala bir sonuca varamıyorum yaşadığım şeylerden .

Hangisidnen devam etsem de rahatlasam. Sonuç olarak şuanki hayatım çok muallakta . Olumsuz tarafları da var olumlu tarafları da var . Ha bu arada çözdüğüm birşey var  . Emin olduğum ve böyle devam etmesini istediğim. Şimdi be üniversiteden gelirken bazı planlarla geldim . İyi ve ya köü bu aralar kötü de neyse , Ameliyat olmuştum burnumdan , burnum yine yerşekimine dayanmadı ve çökmeye başladı , ;İngilizce kursuna giderim , hosteslik sınavalrı falan filan var onlara bakarım dye düşümüyorum . İngilizce kurusna yazıldım . Part time bir iş buldum , burnumu ameliyat ettirecek bir doktorda buldum . İşlem görmüş bi burun olduğu için her doktor yanaşmıyor pek , yanaşanlarda maddi yanaşıyor ona da ben yanaşmıyorum . Her neyse Hosteslik sınavlarıa girdim çok küçük bir farkla kaldım . O da benim saçma sapan heyevanımdan oldu . Olsun en azıdnan bir deneyşm oldu . Bi olumsuzluk olunca da herşeyi üst üste getirip hayatımı zorlaştırmak gibi bir huyum var ne yazıkki . Baktım hosteslik olmadı , ailemin yanına geldim . E yalnız yaşayarak ya da ev arkadaşı bularak da gayet yapabilirdim unları düşüncesine girdim .Ailem zaten gay olduğumu bildiği için bazı baskılar falan oluyor . Derken bi karar verme aşamasına girdim . o zmanlarda ilişkim bitmemiş tabi. Onu da düşümüyorsun i şekilde. (ilişki konusuana gimeyeceğim  o daayrı bi muallak konuşmak istemediğim  ) ee napayı ne edeyim derken dedim ben bir otele gireyim işe , part time baska yerlerde ne olacak . ingilizce kursumda bitmemiş ama burnumuda yaptırmak istiyorum . Belli bi miktar para lazım o da bende yok . Ailem var benim ya aileme danışayım dedim . Annemle aramız kötğ o zamanlar dedim abim genç beni anlar yardımcı olur . Hiçde öyle olmuyor .

Abime açtım bu konuyu ve beklediğim gibi olmadı . Suçlayıcı tavırlar , gay olmakla alakalı 'konuşturma şimdi beni ' imalı imalı laflar . Sen zaten hiö aile oalmadın bizimle gibi dışlamalar . EE yapacak birşey yok .Ne söylesen boş . mutlu muyum o zamanlar değilim .sarılmak istediğim bi ailem var herşeyi anlatamıyorsun . E başka bi konuda yardım isteyince de konu başka yerlere geliyor hadi çık işim içinden . Zaten Önceki yazılarda bahsetmişimdir mutlaka abimin homofobik olduğundan . Açıkaşama getirsen olmaz açık açık konussan olmaz . Konuşmayıca  daiyice sinirim bozuldu . Başladım ağlamaya , Ve ' sanırım mutlu olmamda en büyük engel bu aile olamama olayı ' Yani üniversiteyi ailesine yğk olamdan okuyan biri olarak , Annesi babası boşanmış sırf annesni ahcup etmemek için dikkatli yaşayan biri olarak , kendi parasını kazanıp kimseye yük olmamayı seçen biri olarak daha nasıl aile olabilridim acaba . Aile faktörüde bizde karman çorman gerçi. Bababmın kendinden yaşça küçük amcaları halaları var , Babam desen bi haber . Annem desen çilekeş sağlıklı psikolojisi olamdığı halde gayet iyi idare eden . Daha ne yapmak gerekiyor acaba. O akşam ağladım ya ben sinirimden . careizlikten ağladım aslında . İnsanların uydurdugu kılıflara giremeyeceğim öyle mutlu olaayacagım için , öteki türlü de kendimi kabullendiremeyeceğim için kendine ket vurduğum için  arada kaldığım için ağladım aslıdna . O gün bu gündür abimle konuşmuyorum . Konuşmak gibi bir amacımda yok . Sanırım en önemli şey benim için annem . Annemde o günden sonra sağolsun  biraz konıştuk . Sağlıklı bir iletişimdi o ne istediğini söyleid , ben ne istediğimi söyledim orta yol bulundu aman nazar değesin aramızda iyi yani . Bi rde söyle bir gerçek var annemin yaşadıklarını ben yaşasam hayatta bile kalaazdım herhalde dşye düşünüyorum . Bi de benim özel durumum ona ters geldiğini bildiğim için ondan böyle birşeyi kabullenemsini bekleyemem . Ama abim öyle değil . üniverste okumuş bir insansın sen , belli başlı şeyleri görüşsün homofobik olmak senin kendi şseçiin . Eğer aile olamıyorsan benden kaynaklı sebebpler varsa da gay olmam bir sbeğ değil. Lan apğzına sıçtıgım ben aşık olduğum adamı sana anlataıyorsam   ya da birşey olduğu zamna heyacanımı seninle düzgün paylaşmıyorsam nasıl aile olabilriz. Zamanında sigara içiyor musun doğru söyle diyip , doğruyu söyledikten sonra işe gidemeyecek kadar ağzımı yüzümü dağıtan , üniversite sınavından bir gün önce gay olduğum için kafamda telefon parçalayıp evden atan sen nasıl güveneyip pezevek sana . Anlayacağınız annemle gayet güzel bir aile oluurum ben .Abimle olmak istemiyorum o çok başka birley . Çözdüğüm tek şey bu şimdiye kadar. Ve buraya ayzdığım şeyelri yüzüne karşıda söyleyeceğim ve üstümden atacağım bu yükü. Belkide atmam bilmiyorum . Ama yanımda yakınımda olmasını istemediğim bir kişilik. Biliyorum başıma birşye gelse ilk o koşar ilk o yanıda olur ama aile olmak bu değil. Başım zora girdiğinde sorgusuz sualsız yanıma gelecek bi kaç dostum var çok şükür .

Rahatladım ha . Dur bi sigara daha yakayım ...

Bahsetmek istediğim bir konu daha vardı .O dabir ilişki bitimince izlenecek yollar vs vs . Sadece şunu söyleyebilrim . Olumlama bir boka yaramıyor . Önemli olan içinde birşey tutmamak , Gerekirse geçmişte yaşadığın şeyleri hatırlayıp aynılarını yapmamak en iyisi . Tutmayın amına koyayım içinizde birşey . Dökün içinizde ne varsa. Nasıl döktüğünüz önemli sadece  ona dikkat edebilirsiniz. Dikkat etme olasılığınız da ne kadar kırgın olduğunuzla alakalı . Ha bi de ilk önce kendini sevin sonra başkasının sizi sevmesini bekleyin . Öteki türlü karşı tarafın sizi sevip sevmediğinden de emin olamıyorsunuz , Bunu karşı tarafa da hissettirince karşı tarafa da yazık . SEvgi güzel şey kaçmayın . Adam akıllı sevin ilk önce kendini sonra sizi seveni . Drag race izleyenler vardır elbet arnızda . Kapanışı öyle yapayım bari..

- Eğer sen kendini sevmezsen , başka biri seni nasıl sevebilir?
-Amin alabilir miyim ?
-Amin
-Müzik başlasınnnnn..


PS;Yazıda bahsi geçen kisi ve kişilere karşı sevgim sorgulanamaz.

24 Aralık 2018 Pazartesi

Excuse the Beauty

Bazı şeyler yapmak için bazen risk almak gerekir .

Cesaret gerekiyor tabi bunun için . Bazı şeyleri göze almak gerekiyor . Bazı bedeller ödemek gerekiyor.

Benim bütün sorunumda bundan kaynaklanıyor sanırım. Başta kabul edelim en büyük düşmanım sanırım kendi kendimim . Çabalıyorum bazı şeyler yaparken , ne kadar işe yarıyor ? İnan hiç bir fikrim yok çünkü anı yaşamıyorum .

Kendimi çok sorguluyorum . Bazende kendimi sorgulamamak için çok çabalıyorum . Evet önceki yazıda üniversite zamanlarıma değildim biraz , biraz içinde bulunduğum zamanlardan bahsettim . Şimdi de bahsedecek çok fazla şey var kafamda ama gün içinde şunu şunu yaparım diye düşününce akşamına kafamda uçup gidiyor . Kendimi anlık kandırıyorum herhalde . Anını yaşayamayan biri için anlık kendini kandırması nasıl bir şey düşünün bakalım . Yada düşünmeyin . Her türlü bokluk. Sıkıntımı daha iyi ifade edemezdim galiba .

Şimdi gelelim gururla olan sıkı fıkı arkadaşlığıma . Olayları detaylı anlatamayacağım . Detaylarda boğmayayım şimdi. Sonuç olarak hem iyiyim hem kötüyüm . Hem özlüyorum hem özlemiyorum. İkili ilişkilerim zaten kötüydü kendimle olan ilişkimde kötüye gitmeye başladı.

Yani biraz sitem etmek gerekirse .( Aslında sitem de etmek istemiyorum buradan. Elbet okuyorsundur burayı bal ayısı. Bir tarafımda sen okuyorsun diye yazmak istiyor . ) Lan! bir seneden fazla beraberiz. Belli sorunlar yaşadık , belli şeyler atlattık. Hala ne laf sokarak , iğneleyerek konuşuyorsun. Bu ağzına sıçtığım uygulaması dışında konusacak hiç bir şey yok mu ? Hadi onu anladık bir şekilde ne la hala son görülmeyi kapatmak , instagramda durumlar yapmalar gelecekle alakalı. Adım gibi biliyorum benim için sırf göreceğimi bildiğin için yaptığını. Neyse istediğini yapabilirsin . Adam akıllı konuşmak istersen hornet dışında buradayım ve hala seni seviyorum . Kıskançlıktan gebersemde de , Yaptığın her şeyi üstüme alınsam da  belli bir süre yapmayacağım bir şey .

Bu kadardı. Yazdım ama rahatlamadım..

22 Aralık 2018 Cumartesi

Vaveyla...

Hii  y'aal
Şimdi size saçma sapan tavsiyeler verecek değilim .Deneyim paylaşması diyelim , biraz sitem diyelim , biraz acizlik diyelim .
Kısaca yaşanmışlıkları yarım kalması diyelim.

Birini tanımak için ya borç alınır ya da yolculuğa çıkılır. Madem öyle insan kendini tanımak için neden yola çıkmasın  diye düşündüm İstanbul!a giderken . Her zamanki gibi yaşayarak öğrendim 
bunu yaşayarak öğrendim . Etkisi oldu mu olmuştur herhalde .Yada olmamıştır bilmiyorum. Bunu da yaşayarak öğreneceğim , sonuç olarak şuan Bursa'ya dönüş yolundayım ve eğer BBUS 10,15 arabasında klavye sesi duyuyorsanız bilin ki o benim. 

Kendimi tanıma konusuna gelince , Kendimin doyumsuz olduğunu düşünüyordum . Elimde bir şey varken daha fazlasını isterim vs vs .Gerçi kim istemez ki. Kimisi para , kimisi saygı , kimisi duygusal
bir şeylere doyamıyor. Neyin eksikliğini hissettiyseniz damarlarınızda ona doyumsuz olmaya meyilli oluyorsunuz. Ve Evet benim sorunum duygusallıkla. Çok zengin bir ailem yok , Çocukluğumda aman aman rahat geçmedi ama hiç bir şeyimizde eksik olmadı. Elden ayaktan düşmediğim sürece kendi paramı kazanırım zaten . Para tamam. 

Saygıya gelelim . Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, saygı duymak zorunda,Eğer elimde bir iş varsa ve bunu doğru yapmak için çabalıyorsam başkalarının saygısına ihtiyacım olmaya bilir. isterim tabi ki her şeyi bileyim , insanlar benden izin istesin (Saygı anlayışım bu değil, iş konusunda girdim diye böyle devam ediyorum ) Bunun olması  için de deneyime ihtiyacımız var ve o bende yok. Zamana ve deneyime ihtiyacım olduğunu kabul edince Saygı meselesi de kapanmış oluyor .

Ha bu arada başka doyumsuzluklar var mı var tabi ki. Ben Beni ne kadar ilgilendirdiği
kısımları ele alıyorum ve yazının devamı için bu çok önemli. 

Asıl meseleye geliyoruz. Geldik. Duygusal doyumsuzluk. Şimdi bir yengeç olarak duygularımla var olmayı tercih ederim hep. Bu öfke olur , üzüntü olur , sevgi olur ,acı çekmek olur ya da işte aklınıza
gelebilecek bütün komplike şeyleri düşünün . Hepsi bende var .Şunu konuşmak gerekir ki , evet ara sıra hır gür çıkartmak hoşuma gidiyor. Bu da benim güvensizliğimle alakalı muhtemelen çünkü insanlara güvenmem sınırlarını zorladığımda bana nasıl davrandıklarıyla alakalı. Bu sevginin boyutunu da gösterir. Yanlış düşünüyor olabilir, yanlış yapmış da olabilirim ama sonuç olarak ben buyum . Ben buyum deyip işin içinden sıyrılmakta istemiyorum , eğer bir sorun olursa yaptığım şeyle ya da yapmak zorunda olduğum ya da yapmak zorunda hissettiğim birşeyde sonuçlarını sırtlamak isterim. Duygusal doyumsuzluğum olabilir gel gör ki korkak değilim.Zaman zaman korktuğum oluyor . Acizlik gibi dipsiz bir kuyu var ona da düştüğüm oluyor Genelde hep oradayım bu aralar eğer ararsanız bulacağınız yeri söyleyeyim şimdiden . 

Evet asıl ama asıl konuya geliyor, Acaba Jack neden triplere girdi, Acaba Jack depresyonda mı ?Şimdi öncelikle , tribe girme , depresyona girme ya da vaktimi saçma sapan şeylere harcama lüksüm yok artık. Öğrenci değilim artık ve hayata bir şekilde atılmış oldum . Bundan sonra düzen nasıl kurulur ,eksikler nasıl tamamlanır ve bir insan nasıl bu kadar özlenir evresindeyim.

Üniversitenin son yıllarından bahsetmek isterim size. Çok fazla konu birikiyor ve ben her seferinde yazmadığım için konu bütünlüğünden çıktı .Önceden günlük gibiydi burası , şimdilerde
sırtımı yaslayabileceğim bir dayanak , oturup hıçkıra hıçkıra ağlayacağım bir köşe. Şuan ki durumda bundan bi farkı yok. 

Üniversite yıllarımın boşa gitmesi üzerine düşündüm zamanında ve büyük farkla ilk 3 senesinin bok olduğu kararına vardım.Üniversitenin bana kattığı bir kaç dost ve son senesinde kaybetmeyi göze bile alamayacak kadar güzel bir aşk getirdi.Arkadaşlarım hala duruyor , iyi ki duruyor . iyi ki diyorum . Bir iyi ki dediğim bir şey de var ki. Betimleyecek hiç bir kelime hiç bir cümle yok. 

Önce yazıları biliyorsunuzdur belki , (hala bunu okuyorsan biliyorsundur muhtemelen ) Sevgi eksikliğini başka tenlerde arayan küçük bir insanken , sevginin o dayanılmaz hazzıyla , öpmeye dokunmaya koklamaya kıyamayacak kadar çok sevince insan , sevgiyle büyüyor  yüceltiyor kendi benliğini . Hayat daha güzel ve daha katlanabilir oluyor . Teşekkür ederim bal ayısı . 

Bal ayısı kim. Gerçekten kim  ? 

Her şeyin başlama şekli , her şeyi başlatan cümle . 18,11,17 Öyle bir andı ki o an . Aklı beş karış havada , saçma sapan ilişkiler içinde duygusal tatmin arayan , duygusal tatmine ulaşmayınca kendinde bir şeyler koyan. Kendinde ödün vermekten bahsediyorum.Kendine saygısı olduğuna inanan bunu kendine zorla inandırmış olan  ve hayatındaçok fazla insan artığı , anı artığı , işe yaramayan çok fazla şey olan hayatında bir insanken, Gerçekten kim ? olduğunu , olmak istediğin şeyi hatırlatan bir şey. O öyle bir şey ki böyle karanlıkta yanan mum ışığı , sabahları uykunu almış ve dinç uyanmak gibi, o maaş günü gibi, sigara gibi(mentollü) , Rose şarap gibi, Gri kupa bardaktan şarap içecek 
kadar samimi ,mum ışığında kadeh çıkartacak kadar romantik ,hatırlayınca insanın içini acıtan ağzına sıçtığım bütün güzel şeyler işte.

Birine sadık olmak için  , illa hayatında olmasına gerek yok diye düşünüyorum .Çok fazla şey düşünüyorum işte. Sorunda burada.

Bazı şeyleri kendime dert eden , köstek eden , katlanılmaz hala getiren tamamen kendimden başkası değil.Çözemiyorum , yola yordama sokamıyorum , hırpalıyorum belki yanlış şeyler yapıyorum .
Emin olduğum şey hala özlediğim, köpek gibi sevdiğim ve başkasının evine sevişmek için gitmişken,
içinde bulunduğu durumdan midesi bulanıp çıkıp gidecek kadar sadık olduğum.

21'i ayın ve ben hayatımda benliğimin yükseliş dönemine girmesini kutluyorum . Çok kendini beğenmiş gelebilir. Şunu da söylemek lazım ki , başkası olmadan , bir sevgi kaynağı olmadan kendini asla yüceltemeyen kendini doğru dürüst sevemeyen aciz bir kişilik olduğum gerçeğini unutmamak lazım. Bunu kabullenırsek zaten kendini beğenmiş gelmem sayın okuyucu ya da okumayıcı .

Lafı daha fazla uzatmak istemem  ya da isterim bilemiyorum. Bu aralar istediğim şeyleri de yapamadığım için . Burada da bi sonuç yazmam zorlama olacak sanırım .

Buradan çıkart sonucu ama beni aklından çıkartma ....