28 Aralık 2014 Pazar

Geç Kalınan Yazı.. -Jack

Çok önceden yazmıştım bu yazıyı fakat depresyon alışma sureci falan gibi gereksiz hallerden sonra anca vakit bulabildim. Gerçi hala alışamadım. Hala depresyondayım. Ama yazmazsam da çatlarım...

Uzun zaman oldu gençler, çok şey oldu. Üniversiteyi kazandım. Yurtta yalnız kaldığım için yazabiliyorum. Daha geleli yirmidört saat bile olmadı. Başlıyorum yazmaya .Gerçi okuyan olur mu o kadar sure yazmadıktan sonra orası malum.

21 haziran  2014 Biliyorsunuz kısa ama etkili bir aşk yaşadım. Bu aşkla  26 haziran da tanıştığım için bi melankoli, bi ölü balık gibi boş boş bakmalar etrafa doktor aklıma gelmesin diye skype de birileriyle konuşuyordum. İşte tanışmalar,dertleşmeler, fotoğraf göndermeler falan kafamı dağıtmaya çalışıyorum. Aynı zamanda çizim falan yapıyorum. Çünkü malum   işte vakit bulup ders çalışamıyorum. Hem çizim yapıyorum, hemde dinleniyorum. Bu arada LYS'den ümidi kestiğim için yetenek sınavlarına falan girerim düşüncesi vardı.

Yetenek sınavına falan girince kazanacağım hayalleri falan kuruyorum tabi. Annemde 'sana bi ev tutarız ,ben evde boya istemem' diyor. Ertesi günde LYS sınavı var . Edebiyat... Markete gittik ıslak kek yapmak için malzeme falan alayım diye.Pat abim aradı. 'Ben Isparta'ya Yemek yiyelim eve gel oyalanmadan ' dedi. Hızlı gittim bende. Hİç bir şey de gelmiyor aklıma eve bi gittim . Odaya gittim abim bu ne dedi bilgisayarın ekranına bakarak. Bende bi baktım Skype konuşmaları..Bunlar ne dedi , açıklama yapmaya kalmadan yumruğu yedim. Ama nasıl bağırıyor . 'Göt veren, İbne , Bunlar ne lan' falan .Halbuki Hiç de bir şey yok ha. Beni bir dövdü ama anlatamam. Telefonumu kafamda kırdı. Evden kovdu sonra. İstemiyorum seni Bu eve . Canım da acımıyor ama gerçi acısı sonradan çıktı ya , sonracığıma evden nasıl çıktığımı bilemedim. Kollarım kan içinde, Yanıma eşya almışım ama hiç bir işe yaramıyor. Üç çift ayakkabı almışım nereme sokacaksam. Dört çift çorap almışım hiç birinin çifti aynı değil. Bir iş kıyafetlerimi almışım o can havliyl, o kadar.

Doğru gittim Görükle'ye  arkadaşım  anahtarı verdi sağ olsun. Ertesi gün de LYS var dedim ya, sınava gideceğim sabah ,ağrıdan uyuyamıyorum. Sınavda uyudum zaten. Hoca geldi yanıma rahatsız mısın dedi. Bir şey diyemedim.

Neyse aradan iki gün geçti annem eve gel dedi.Ben millete 'jack nerde ' dediği zaman ne diyeceğim dedi. Gittim kuzu kuzu. Arkadaşıma da yük olmak istemiyorum bi yandan. Nasihatsız, hakaretsiz olmaz tabi eve gidince konuşmaya başladılar. Bundan sonra evden işe , işten eve., gezmek tozmak yok. Üniversite tercihleri açıklanana kadar burdasın. Kazanamazsan bile bu evde , bu şehirde kalamazsın. Sana hakkımı helal etmiyorum. gibi gibi. İnsan ne tepki vereceğini bilmiyor. Konuşamıyorsun, ağlayamıyorsun falan. Çok kötüydü yani.

Şaka maka uyuya uyuya üniversiteyi de kazandım. Turizm okuyorum. Daha yeni geldim. Gelirken de buruk geldim. Annem yine ağladı karşımda. Bir ton laf yine ne tepki vereceğimi kestiremedim. Ağlayamadım. Konuşamadım. 'Ben normalim' diyemedim. Tepki veremedim. Elini öptürmedi zaten o günden sonra hep laf sokup durdu. Babet çorabı almıştım. Makineye sıkışmış, sanki ben sıkıştırmışım gibi bana laf söyledi. 'Karı gibi kendine bakıyor' lafları çok duydum. Bu arada Abim habire zindan ediyor hayatı. Gideceğim günde böyle yapmasına şaşırmadım. Valizimi hazırlamıştım. Sabah artık çıkacağım evden bir daha dönmeyeceğim. Valizime mektup yazıp koymuş.Bir kötü oldum. Mektup aynen böyle.


                                   BELKİ BİRLİKTE YENİDEN DOĞARIZ

İçimden o kadar çok şey söylemek geçiyor ki tahmin bile edemezsin. Yaşamak isteyip de yaşayamadığımız o kadar çok var ki. Hangi  birini saysam, söylesem. Aslında karşıma alıp konuşmak isterdim ama ne sen ılımlı olursun ne de ben sakin. Zaten berbat olan ilişkimiz daha berbat hale getirmemek için bu yolu seçtim. Hem bu şekilde kendimi daha iyi ifade ederim. Belki daha iyi anlarsın söylemek istediklerimi.  Keşke herşey normal olsaydı sana sarılıp uğurlasaydım. Ama malesef hiç de normal olmayan şeyler yaşıyoruz Jack!

İçinde bulunduğun durumun ne kabul edilebilecek yanı  var ne de hoş görülebilecek yanı. Öğrendiğimiz günden beri hepimizin hayatı alt-üst oldu. Şu hayat da sığınacağım liman olarak gördüğüm bir annem vardı bir de sen. Ama o liman yerle bir oldu. Beni üzen ne biliyor musun ? Bu durumu senin kabul etmiş, normal görüyor olman. Aile diye bir şey  asla olmadı hayatında. Baba desen zaten olmadı ama bari sen olaydın. Kabulleneyim dedim, kendi hayatı dedim ama olmaz, olmadı... Belki küçük yaşta girdin bu lanet yola , belki cahillik.

Ama artık ne küçüksün ne de cahil , iyi ile kötü arasındaki farkı gayet rahat kavrayabilirsin. Yakın geçmişe kadar düzelir diye bekledim. Her geve dualar ettim. Belki inanmazsın gözyaşı döktüm. Yerli yersiz ortamda . Avm 'de otururken durduk yere hemde çoğu zaman. Ve kimseye anlatamadım derdimi. Hep attım içime. Kimi zaman da sana patladım.O kadar kızıyorum sana , nefret ettiğini söylüyorum kendime. Ama sen kardeşimsin benim. Nasıl silebilirim. Anca silmiş gibi yaparım. Ama ben böyle olsun istemem.

Jack, yeni bir hayata başlıyorsun. Artık üniversiteli bir genç oldun. Eli yüzü düzgün yakışıklı adamsın. Bu zamana kadar iyi gitmedi  belki bazı şeyler. Hatta çoğu şeyler. Ama her zaman bir umut vardır.

Ben isterim ki Annem, sen ve ben sağlam bir aile olalım. Bizim kimseye ihtiyacımız olmaz. Ama birbirimize ihtiyacımız olur.

Tabi bunları tek taraflı istememin bir faydası yok. Annem kadar , benim kadar senin de istemen önemli.

Dedim ya yeni bir hayat başlıyorsun. Bu yeni hayatı yeni bir sayfaya yazmak yine senin elinde. Yine eskisi gibi aile olabiliriz. Yaşanan onca sıkıntıyı, silebiliriz. Silebilirsin.

Ben şahsım adına her sıkıntıyı unutmaya hazırıım. Yeter ki sen gerçekten inanarak 'Abi artık her şey güzel olacak. Kötü günler , kötülükler geride kaldı' de . Gör bak hayat üçümüz için de daha güzel olacak.


Yaşanan onca şeye rağmen be buyum dersen, beni böyle kabul edin dersen, her ne kadar zor olsa da benim için ben bu şekilde kabul edemem Jack! Umarım aklın başına gelir. Umarım bu yanlıştan dönersin. Aksi halde bizsizliği tercih ettiğini düşünüp sensizliğe de alışırız. Ama bil ki başın dara düşerse ilk ben koşarım. KARAR SENİN:

ALLAH'A EMANET OL.
                                                                           
                                                                                                   -ABİN-


Gelin görün ki annemi aradığım zaman 'sapıkkkkkkkkk, sapkınnnn, beni arama bir dahaaaa' diye bağırıp telefonu yüzüme kapattığı gerçeği de var. Abim le zaten konuşmuyoruz. Para bile istemiyorum. Kendiliğinden okula gidiş geliş paramı yolluyor o kadar .

   (Bazı şeyler de oldu gençlerr. Onları da başka bir zaman yazmak dileğiyle. He bu arada Jill ile tekrar blogları birleştirdik tekrar.Hoşçakalınnn...)