7 Şubat 2014 Cuma

Rüya... -Jack

Hayatım gördüğüm rüyalardan ibaret....

Evet. Yine  rüyamda doktoru gördüm. Geliyordu, buluyordu beni. Saatlerce bi cafede bekletim elinde bir tomar saman kağıdına yazılmış yazılarla yanıma geliyordu. Üstünde ergenler gibi isimlerimizin baş harfi ve aralarına kalp vadı. Üzerinde bir de büyük harflerle AŞKIN ANATOMİSİ yazıyordu.

Daha fazla şey vardı da hatırlayamıyorum. Çokta uzatmak istemiyorum aslında Doktor konusunu. Size de gına geldi farkındayım. Her neyse bi bakayım dedim bu AŞKIN ANATOMİSİ neymiş diye. Böyle bir kitap varmış. Kime anlattıysam alıp oku içinde öğrenmen gereken bir şey var dediler. Bence de bu bir işaret.

Hani yıl başında Doktor'un evinin oraya sarhoş halde gittiğimi  yazmıştım ya . Doktor evde yoktu. Taşınma ihtimali falan bir sürü şizofrenik şeyler düşünmüştüm. Hatta İzmir'e gittiğini falan da yazmıştım. İşe o. İzmşr'e gitmemiş. İstanbul da yakın bir gay arkadaşı vardı benimde tanıdığım onun yanına gitmiş. Instagramda fotoğraflarını gördüm. Bu arada eskisi gibi siklemiyorum pek. Eski halime geri dönüyorum sanırım. Üniversite sınavını boşladım , gabile ve planet hesaplarıma sık sık girmeye başladım. Gerçi sadece giriyorum icraata gelince tık yok. Elime erkek eli değmedi be. En son biriyle buluşayım dedim de herifin yanına salak gibi ağlamıştım.

Bunları yaparken  de iyi şeyler de yapmıyor değilim. Uludağ Üniversitesi 'Renkli Düşler' grubuyla kontak kurmaya çalışıyorum. Bu grup LGBTİ ( Lezbiyen, Gay , Bisexuel, Transexuel  ve İnstersex ) bireylerin yaşadığı zorlukları ve toplumun kabullenme sürecini hızlandırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Sivil toplum örgütleriyle çalışan bi gönüllü olarak bu grupla çalışmak iyi olur die düşünüyorum.

 Size anlatmadığım bir şey daha var.  Geçenlerde bir eşcinsellik belgesel gösterim kokteylinde biriyle tanıştım. Adı beim Doktor'un adıyla aynı. Doğum tarihi bizim doktorla tanışma tarihimizle aynı. (26.06.2013) Sevgilisinin doğum tarihi benim doğum tarihimle aynı (15.07.1995) ve sevgilisinin mesleği doktorluk. Al sana ironik bir acı.

Neyse konu yine Doktor'a geldi.  Daha fazla yazmamaya dikkat edeceğim. Çünkü anlattıkça, yazdıkça yapmacıklaşıyor, sıradanlaşıyor her şey. Konuşulacak pek bir şey de kalmadı gerçi. Ara sıra aklıma geldiği zaman ağlamaklı olduğumu , onu rüyamda gördüğüm zaman sabaha büyük bir karın ağrıyla uyandığımı, pardon kuyruk acısıyla uyandığımı yazmak istemiyorum. Acım hala taze. Acım hala etkili. Acım hala özlemim kadan uçsuz bucaksız. Sadece alışım yokluğuna. Onun dışında kendim dışında değişen pek bir şey yok. Hala arkadaş sayım parmaklarımın sayısını geçmez. Öyle işte.

Neyse Güzin ablalarım .. :) AŞKIN ANATOMİSİNİ aldığım zaman da yazarım size. Hoşçakalın.. :))


             
                                                 İronik acıyı yaladığım kokteylin belgeseli. İzlemelisiniz bence.

                               Üzerindeki kadın resmi yerine Doktorla ismimizin baş hafleri vardı. Diğer hepsi aynı...