18 Aralık 2013 Çarşamba

Sonuç,. Gelişme.. Giremedi... -Jack

Kısacası doktordan yediğim kazıktan ( kazıkta sayılmaz aslında ) sonra hiç bir şey yapamaz oldum. Ne biriyle konuşasım ne biriyle görüşesim var. Yazdığım bloglara baktım da değişmişim bayağı. Biriyle sevişme ihtimalimi bile düşünemez oldum. Eski Jack , o Jack değil artık. Günde kaç kişiyle yatıyordum, günde ne kadar gereksiz kelime kullanıyordum. Önceki bloglarımı okuduğum zaman bile gülmeyip acıyorum kendime.

İşte doktorun beni terk etmesinden sonra tepetaklak olan hayatım. İçim rahat. Aşkı en güzel haliyle yaşadım. Elimden gelen her şeyi yaptım. İçip içip evine gittim, küçük küçük notlar bıraktım onun gittiği yollara , posta kutusuna. Oturduğu apartmana baştan aşağıya onun sevdiği parfümümü boşaldım. Ağladım, yazdım, çizdim, rüyalarımda göreyim diye günlerce uyudum. Kahvemi soğutacak kadar onu düşündüm. Havalar soğumasın hasta olur die dualar ettim. Twitter hesabına girip F5 tuşunu yalama yaptım. Fotoğraflarımıza bakıp bir sigara içtim. Dinlediğimiz müzikleri ağlaya ağlaya , bağıra bağıra söyledim. Yaptığımız sexin , denediğimiz pozisyonların hayalini kurup mastürbasyon yaptım. Hayaliyle yapılacak bütün her şeyi yaptım. Ama hiç kötü bir şey söylemedim. -Canı sağolsun- dedim., -sıkılmıştır - dedim , -benden daha iyisini bulmuştur - dedim. Şükrettim yine yaşadıklarıma. İlk defa tattım bazı şeyleri çünkü. İzmir tatali , çilekli şarap , Sıla'nın Vaveyla albümünü bile ilk onunla dinledim. Daha bir sürü şey...

Beni terk ettiğinden beri kimseyle sevişemedim. Bi ara  deneyeyim dedim olmadı. Yabancı bir koku , yabancı bir yüz , yabancı eşyalar , her şey yabancı, kaybolmuş çocuk gibi camdan dışarı bakıp ağladım adamın yanaında. Yapamadım. Başka biri değsin istemedim bedenime, başka birinin yatağında kan ter içinde kalmak istemedim. Yapamadım işte. Hiç bir zaman o günkü kadar acınası hissetmemiştim kendimi.Bir daha denemedim zaten. Unutmak istemiyorum doktoru. Melankolik olabilirim. Fakat hatırlamakta istemiyorum. Çalıştığım yerdeki müdür çok fazla benziyor . Evrenin işine bak.

O kadar götlük yaparsam, bütün sevgililerimi aldatırsam tabi ki böyle şeyler yaşarım. Bu da evrenin - al sana- deme şekli sanırım. Olsun yine de iyi ki yaşadım. Şu yazdıklarıma bak nasıl bir insan haline geldim. Diyorum ya doktorla barışmam diye. Dün gece rüyamda gördüm. Kalabalık bir ortamda üzgün üzgün bana bakıyordu. Ardından oradan ayrıldım ve kümes gibi bir yere gidip beyaz güvercin sevdim. Barışmak demekmiş beyaz güvercin. İçimde yine de bi umut..

Aslında tamamen egom için istiyorum. Dönse barışmak istese barışmam herhalde . İçip evine gittiğim gün o evde o çocukla bastım ya , barışsam ben nasıl o eve gireceğim . O koltuklarda , o yatakta  eve gelen onlarca orospunun soluduğu havada nasıl durabilirim. Duramam herhalde . Şimdi bile midem bulandı. Ama dönmek istesin bana . Hevesim kazar en azından. Hadi o eve gelen orospuları takmıyorum diyelim. Beni terk  ettikten sonra eski sevgilisi için attığı twitleri nasıl halledeceğim bilmiyorum. Ben neyi düşünüyorum hey Allahım. Ne o döner, ne de ben bunları atlatmak için uğraşırım.

Neyse anlatacak çok şey var da yarım kalsın bu sefer de....




                                                       Bağımlısı olduğum gerçeği...