11 Eylül 2012 Salı

Yine Bana Hüsran Yine Bana Hasret -Jack



Çok büyük hayal kırıklığı bendeki…

Siz bir adam için hiç sabahın köründe uyanıp ekmek almaya gittiniz mi? Ben gittim. Çünkü ben aptalım. Siz böyle bir aptallık yapmadıysanız sakın yapmayın..!

Yasadım ve gördüm. Biraz önce kucağında çocuğu el ele tutuşmuş karısıyla evine gitti. Şok oldum. Bir tane çocuğu olan sevgilim olmuştu da karısı yoktu yani rahattık. Bu adam zaten homofobik bir ara konuşmuşluğumuz var.
Bu adamı görmek için kırk takla atıyorum ben. Gözleri böyle masmavi esmer biraz zayıf ama ben kilo aldırırım diye umursamamıştım. Kulağının tepesindeki iki tane siyah küpesi of allahım gördüğüm zaman iç organlarım yer değiştiriyordu.

Bir bayram günü annem, abim ben eski  mahalleye gidiyoruz. İlk seviştiğim komşu oğlu ferdi'nin sokağına. Otobüsteyiz bu da en arkada her zamanki yerinde oturuyor. Zaten küçüklüğümden beri otobüsün en arkasındakileri özenirdim çünkü küçüğüm diye beni annem hep en öne oturturdu. Onun bir kaç koltuk önündeyim.

Annemle abim bana üvey evlat muamelesi yaptıkları için hep onlardan ayrı yere otururdum. Yalnız başıma oturuyorum yalancıktan annemlere dönüyorum sırf onu görmek için. Bir an annemlere dondum yine ona bakmak için bu sefer hiç önüme dönmedim. Devamlı baktım adamı yedim böyle gözlerimle. O da ilk üstünü
basını düzeltti bir leke falan var sandı herhalde canım benim ya. Sonra kaçamak kaçamak baktı oda, ineceği yer yaklaşınca dik dik baktı. O an ölüyorum sandım.(bu arada ineceği yeri bile biliyorum. Oradan hangi otobüse bineceğini, kaç farklı ayakkabısı olduğunu falan). İneceği durak geldi bu bana baka baka indi
otobüsten. Dedim oldu bu iş sex dolu günler beni bekliyor. zaten karsı apartmanda oturuyor. Sokaga diye çıkarım evden doğruuu onun koynuna. O kadar kaptırdım ki kendimi hangi pozisyonda olduğumuzun falan hayalini kurdum.

Aradan birkaç gün geçti. Sırf onun gözleri mavi diye mavi lens takıyorum düşün nasıl takıntı yaptıysam. Neyse okuldan donuyorum yağmurlu hava camın dibine oturdum. Kulagımda kulaklık müzik dinliyorum. otobüs o kadar kalabalık ki
ayaktaki yaşlı  amcaya yer vermemek için uyuma numarası bile yaptım ara ara. Bir ara kalkmaya yeltendim yaşlı amca 'otur
otur' dedi. Kesin önündeki kadına değdiriyordu. Benimde canıma millet diye oturdum. Otobüs durdu birden biri bindi. Ortalara doğru
geldi benim oturduğum koltuğun dibinde durdu. Kafamı bir kaldırdım o. Nefes nefese kalmış koşturdu herhalde yağmurda ıslanmamak için. Yavrum yaa. Hamle yaptım yer vermek için yorulmuş o kadar dinlensin hasta olur elden ayaktan düşer falan böylesini bulmuşken kaybetmeyeyim diye düşünüyorum.(çok aptalım biliyorum)yanımdaki kaltak kalktı ona yer verdi. Biz yan yana
oturuyor muyuz. Benim kalbim yerinden çıkacak gibi oldu mu. Nasıl heyecanlıyım var ya. Ben heyecandan kaçamak kaçamak bakarken işaret etti kulaklıkları çıkart diye. Dedim noluyoruz. Kesin cesaretini topladı birlikte olmayı teklif edecek. Ama işler öyle olmadı maalesef.
'Efendim?'
'Senin derdin ne söyle bakalım yan yana oturuyorken'(allah'ım sesi ne kadar karizmatik)
‘Bir derdim yok ki, ne derdim olacak'
'Bayramda dik dik baktın yanındaki annemiydi ablan mıydı neydi ailen varken bir şey demek istemedim ama derdin var belli'
'Annem o benim, kötü bir niyetim yok yanlış anlama'
'Belli derdin var, bak! Ben otuz yasındayım. Bir erkek bir erkeğe bakıyorsa kesin ya sinir olmuştur dövmek ister yada başka bir isteği vardır. O isteğin
ne olduğunu söylemek istemiyorum şimdi otobüste'
'Niye dövmek isteyeyim seni, kaç yasında adamsın hem nasıl döveyim seni. Diğer isteğe gelince saçma sapan konuşma komşular falan var otobüste yanlış anlarlar'
'Ben senin yaslarındayken  45 yasındaki adamlarla kavga ediyordum.'
'Beni ilgilendirmez senin ne yaptığın ben yapmam öyle şeyler sadece renkli gözlere karsı bir ilgim var o yüzden bakmışımdır.Zaten kendimde mavi lens kullanıyorum gözlerime bak istersen'
'Neyse bir derdin varsa söyle' dedi ve kulaklığını taktı müzik dinlemeye başladı. Beni bir korku sardı. Yüzüm gözüm uyuştu.Dedim kurduğum hayallere yazık.

Yinede uslanmadım ki dershaneye giderken aynı otobüste olalım diye sabahın saat 8’inde otobüse biniyorum. Ders 9’da başlıyor oysa. Bir kaç kere gördüm bir daha görmedim. Bir hafta falan oluyordu işte. Bugün gördüm karısı çocuğu falan görmez olaydım.... _Jack

yav bu resim duruma nasılda uydu ehehe -Jill
Her konuda yetenekliyim, Biliyorum. Ve sevgili Jack Otubus değil otobüs hatalarını düzeltmekten bıktım. Sevgilerimle Jill. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder