22 Aralık 2018 Cumartesi

Vaveyla...

Hii  y'aal
Şimdi size saçma sapan tavsiyeler verecek değilim .Deneyim paylaşması diyelim , biraz sitem diyelim , biraz acizlik diyelim .
Kısaca yaşanmışlıkları yarım kalması diyelim.

Birini tanımak için ya borç alınır ya da yolculuğa çıkılır. Madem öyle insan kendini tanımak için neden yola çıkmasın  diye düşündüm İstanbul!a giderken . Her zamanki gibi yaşayarak öğrendim 
bunu yaşayarak öğrendim . Etkisi oldu mu olmuştur herhalde .Yada olmamıştır bilmiyorum. Bunu da yaşayarak öğreneceğim , sonuç olarak şuan Bursa'ya dönüş yolundayım ve eğer BBUS 10,15 arabasında klavye sesi duyuyorsanız bilin ki o benim. 

Kendimi tanıma konusuna gelince , Kendimin doyumsuz olduğunu düşünüyordum . Elimde bir şey varken daha fazlasını isterim vs vs .Gerçi kim istemez ki. Kimisi para , kimisi saygı , kimisi duygusal
bir şeylere doyamıyor. Neyin eksikliğini hissettiyseniz damarlarınızda ona doyumsuz olmaya meyilli oluyorsunuz. Ve Evet benim sorunum duygusallıkla. Çok zengin bir ailem yok , Çocukluğumda aman aman rahat geçmedi ama hiç bir şeyimizde eksik olmadı. Elden ayaktan düşmediğim sürece kendi paramı kazanırım zaten . Para tamam. 

Saygıya gelelim . Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, saygı duymak zorunda,Eğer elimde bir iş varsa ve bunu doğru yapmak için çabalıyorsam başkalarının saygısına ihtiyacım olmaya bilir. isterim tabi ki her şeyi bileyim , insanlar benden izin istesin (Saygı anlayışım bu değil, iş konusunda girdim diye böyle devam ediyorum ) Bunun olması  için de deneyime ihtiyacımız var ve o bende yok. Zamana ve deneyime ihtiyacım olduğunu kabul edince Saygı meselesi de kapanmış oluyor .

Ha bu arada başka doyumsuzluklar var mı var tabi ki. Ben Beni ne kadar ilgilendirdiği
kısımları ele alıyorum ve yazının devamı için bu çok önemli. 

Asıl meseleye geliyoruz. Geldik. Duygusal doyumsuzluk. Şimdi bir yengeç olarak duygularımla var olmayı tercih ederim hep. Bu öfke olur , üzüntü olur , sevgi olur ,acı çekmek olur ya da işte aklınıza
gelebilecek bütün komplike şeyleri düşünün . Hepsi bende var .Şunu konuşmak gerekir ki , evet ara sıra hır gür çıkartmak hoşuma gidiyor. Bu da benim güvensizliğimle alakalı muhtemelen çünkü insanlara güvenmem sınırlarını zorladığımda bana nasıl davrandıklarıyla alakalı. Bu sevginin boyutunu da gösterir. Yanlış düşünüyor olabilir, yanlış yapmış da olabilirim ama sonuç olarak ben buyum . Ben buyum deyip işin içinden sıyrılmakta istemiyorum , eğer bir sorun olursa yaptığım şeyle ya da yapmak zorunda olduğum ya da yapmak zorunda hissettiğim birşeyde sonuçlarını sırtlamak isterim. Duygusal doyumsuzluğum olabilir gel gör ki korkak değilim.Zaman zaman korktuğum oluyor . Acizlik gibi dipsiz bir kuyu var ona da düştüğüm oluyor Genelde hep oradayım bu aralar eğer ararsanız bulacağınız yeri söyleyeyim şimdiden . 

Evet asıl ama asıl konuya geliyor, Acaba Jack neden triplere girdi, Acaba Jack depresyonda mı ?Şimdi öncelikle , tribe girme , depresyona girme ya da vaktimi saçma sapan şeylere harcama lüksüm yok artık. Öğrenci değilim artık ve hayata bir şekilde atılmış oldum . Bundan sonra düzen nasıl kurulur ,eksikler nasıl tamamlanır ve bir insan nasıl bu kadar özlenir evresindeyim.

Üniversitenin son yıllarından bahsetmek isterim size. Çok fazla konu birikiyor ve ben her seferinde yazmadığım için konu bütünlüğünden çıktı .Önceden günlük gibiydi burası , şimdilerde
sırtımı yaslayabileceğim bir dayanak , oturup hıçkıra hıçkıra ağlayacağım bir köşe. Şuan ki durumda bundan bi farkı yok. 

Üniversite yıllarımın boşa gitmesi üzerine düşündüm zamanında ve büyük farkla ilk 3 senesinin bok olduğu kararına vardım.Üniversitenin bana kattığı bir kaç dost ve son senesinde kaybetmeyi göze bile alamayacak kadar güzel bir aşk getirdi.Arkadaşlarım hala duruyor , iyi ki duruyor . iyi ki diyorum . Bir iyi ki dediğim bir şey de var ki. Betimleyecek hiç bir kelime hiç bir cümle yok. 

Önce yazıları biliyorsunuzdur belki , (hala bunu okuyorsan biliyorsundur muhtemelen ) Sevgi eksikliğini başka tenlerde arayan küçük bir insanken , sevginin o dayanılmaz hazzıyla , öpmeye dokunmaya koklamaya kıyamayacak kadar çok sevince insan , sevgiyle büyüyor  yüceltiyor kendi benliğini . Hayat daha güzel ve daha katlanabilir oluyor . Teşekkür ederim bal ayısı . 

Bal ayısı kim. Gerçekten kim  ? 

Her şeyin başlama şekli , her şeyi başlatan cümle . 18,11,17 Öyle bir andı ki o an . Aklı beş karış havada , saçma sapan ilişkiler içinde duygusal tatmin arayan , duygusal tatmine ulaşmayınca kendinde bir şeyler koyan. Kendinde ödün vermekten bahsediyorum.Kendine saygısı olduğuna inanan bunu kendine zorla inandırmış olan  ve hayatındaçok fazla insan artığı , anı artığı , işe yaramayan çok fazla şey olan hayatında bir insanken, Gerçekten kim ? olduğunu , olmak istediğin şeyi hatırlatan bir şey. O öyle bir şey ki böyle karanlıkta yanan mum ışığı , sabahları uykunu almış ve dinç uyanmak gibi, o maaş günü gibi, sigara gibi(mentollü) , Rose şarap gibi, Gri kupa bardaktan şarap içecek 
kadar samimi ,mum ışığında kadeh çıkartacak kadar romantik ,hatırlayınca insanın içini acıtan ağzına sıçtığım bütün güzel şeyler işte.

Birine sadık olmak için  , illa hayatında olmasına gerek yok diye düşünüyorum .Çok fazla şey düşünüyorum işte. Sorunda burada.

Bazı şeyleri kendime dert eden , köstek eden , katlanılmaz hala getiren tamamen kendimden başkası değil.Çözemiyorum , yola yordama sokamıyorum , hırpalıyorum belki yanlış şeyler yapıyorum .
Emin olduğum şey hala özlediğim, köpek gibi sevdiğim ve başkasının evine sevişmek için gitmişken,
içinde bulunduğu durumdan midesi bulanıp çıkıp gidecek kadar sadık olduğum.

21'i ayın ve ben hayatımda benliğimin yükseliş dönemine girmesini kutluyorum . Çok kendini beğenmiş gelebilir. Şunu da söylemek lazım ki , başkası olmadan , bir sevgi kaynağı olmadan kendini asla yüceltemeyen kendini doğru dürüst sevemeyen aciz bir kişilik olduğum gerçeğini unutmamak lazım. Bunu kabullenırsek zaten kendini beğenmiş gelmem sayın okuyucu ya da okumayıcı .

Lafı daha fazla uzatmak istemem  ya da isterim bilemiyorum. Bu aralar istediğim şeyleri de yapamadığım için . Burada da bi sonuç yazmam zorlama olacak sanırım .

Buradan çıkart sonucu ama beni aklından çıkartma ....





2 yorum:

  1. Sevgili jack senin her zaman güzel moduna imrenirdim . Zor bir dönemden geçiyorsun sanırım . Umarım atlatabilirsin :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sen bi de beni gün içinde görsen, aşırı yüksek modum :)

      Sil