15 Kasım 2013 Cuma

Anılar Aynı, Kişiler Farklı.. -Jack

Kendimi sorguluyorum devamlı. Bu yüzden kaç gündür kitap yüzü görmedim. Nedenini bilmiyorum ama gidip geliyorum kendi içimde devamlı.

Bundan iki sene öncesine gidelim hatta daha fazla. Ben daha kendimi kabullenmemiş eşcinsel kimliğimle kızlarla takılıp bir yandan da erkeklerle yatıp kalkan bir ergen olarak hayatıma devam ediyordum. Size bu bundan hiç bahsettim mi bilmiyorum ama  göstermelik kız arkadaşlarım olmadı hiç. Kız arkadaşlarım oldu ama göstermelik değildi. Hatta iki buçuk sene süren uzun ilişkilerim bile vardı.

Çıktığım süre içinde el ele dolaşmalar, yanaktan öpmeler falan ama daha ilerisine gitmedi iç bir zaman. Bir ara olur gibi oldu midemden gelen sesler sonrası erekte olmadığımı farkedince olmadı.

Daha sonrasında hayatıma birisi girdi. RİCKY. Aradan bir hafta geçmeden bir kızla tanıştım. Benden bir yaş küçük esmer bir kız. Ricky'e aşık olduğumu sanınca kızı terk ettim ben. Hemde inanmayacaksınız belki ama Doktorun bana dediği lafların aynısıya. Kız beni ıssız adam sanıyor bende doktoru öyle nitelendiriyorum . Zincir gibi bi olay. Kız hala seviyor beni biliyorum. Bende seviyorum ama herhangi bi kızı sevdiğim gibi. Doktoru sevdiğim gibi sevemiyorum işte.

Ama  kızla da böyle buluşunca yaptığımız şeyler geliyor aklıma, film izlemelerimiz,gezmeler, fotoğraflarımız falan olabilir ama onun istediği gibi değil. Herneyse nerden geldik buraya.

Biliyorsunuz Doktorun beni terk edişini yediremedim. Yıprandım,dağıldım,üzüldüm.. Birde beni arayan devamlı özel numara vardı biliyorsunuz . Bu kız olma ihtimali yüzünden aradım bi gün. 'Eğer sensen bendeki değerini kaybedersin sen yaptıysan yapma sakın böyle birşey' dedim. O gün aradığımdan beri attığım berbat twitlerden şüphelenip 'iyi misin?' die mesaj attı. Cevap verdim haliyle. Çünkü bu kıza 'Sen benim en son kız arkadaşım olacaksın söz veriyorum' demiştim. Kendimi de kabullenince bu kızdan sonra hiç bi kızla konuşmadım. Sözümü tuttum. İleride de tutacağım.

Bu kız mesaj atınca doktorun bana dedikleri geldi aklıma. Üzüldüm mü yoksa beni sevdiği için egom mu tatmin oldu anlamadım ama konuşuyorduk kızl bir süredir. Hiç bir şekilde umut verici birşey söylemedim.Sonra buluşma olayları falan oldu. Bize geldi bi sabah. Doktorun hazırlayıp yatağa getirdiği kahvaltının aynısını hazırladım. Kahvaltı yaparken film izledik televizyondan. Sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkattım ona.. Doktorun evinde de ben yıkardım . Doktor hazırlardı ben yıkardım. Aynı şeyleri yaşadık. Roller değişikti ama olsun. Hiç konuşmuyoruz ama aradan iki sene geçmiş benim aklımda Doktor onun aklında ben ve benim Doktorla olan anılara ihanet etmemin verdiği suçluluk duygusu. Ne konuşabilirdim ki. Doktoru ne kadar sevdiğimi mi anlatacaktım. Daha eşcinsel olduğumu bilmiyor. Gerçi otobüse bindirirken söyledim. Dur oraya da geleceğim.

Bulaşıkları yıkattım. Bu arada kaçıncı kahvemi ve sigaramı içiyorum bilmiyorum. Kızın çizim ödevi  varmış .Benimde çizimin iyidir. En son çizdiğim resim Doktorla çekindiğimiz ilk fotoğraftı. O anıya da ihanet ederek kızın çizim ödevini yaptım. Sıra geldi ıslak keke. Islak keki o yapmaya kalktı çırpıcının tuşuna parmağı yetmediği için yardım etti. El ele değeceğiz diye tutmadım. Ben çırptım o malzemeleri ekledi.

Yaptığım en güzel ıslak kekti. En son Doktorun doğum gününde yapmıştım. Tek başıma üzerine mum koyup üflemiştim. En son o zaman yapmıştım. Şimdiki çok güzel oldu. Doktorun yaptığı gibi olmasada olsun. Sinirden ve gerginliğimden bütün keki yediğimi söylemeden geçemeyeceğim. Islak keki yedik. Kız konuşmak için fırsat kolluyordu.Bende konuşalım ben bitsin die 'konuşmak için beni bekleme ben konuşmuyorum bu aralar. Anlatacak pek birşeyim yok' dedim. Oda konuşmak istemedi. Hala içinde umut olup olmadığı sordum ağlamaya başladı. Sessiz sessiz ağlıyor ama.

Hava da bayağı esiyor. Yine tepede dolunay. İçimde ince bi  t-short var. Montumu çıkarttım verdim. Kalktı ayağı ağlaya ağlaya ' al hasta olacaksın' dedi. Almadım. Sarıldım kıza. Kız daha çok ağladı. Kokumu içime içine çektiğini hissettim. Bilirim ağlarken sevdiğinin kokusunu koklamak nedir. Doktor beni terkederken yalvarmıştım 'beni bırakma' diye. Kollarında ağlarken kokusu geliyordu. Onun kokusunu soluyordum daha çok ağlamak geliyordu içimden. Ve hiç bir koku beni bu kadar oksijene düşman etmemişti.

'Sana söylemediğim birşey var. Söylesem belki beni unutursun. Belki de nefret edersin bilmiyorum.Ama söylemeliyim bence. Çok şey yaşadım ben. İlk okulda dalga geçtiler, lisede arkamdan konuştular. Devamlı sakladım herkesten. Ailem öğrendiği zaman bile annem sevmedi beni eskisi gibi. eni sevmen hoşuma gidiyor. Bi kız olarak farklısın benim için. Beni sevdiğin gibi sevemiyorum ben seni. Bir tek seni değil bütün kızlara karşı böyleyim. Değişirim sanıyordum eskiden. O yüzden birlikteydim seninle ama olmuyo işte. Lanetlenmiş gibiyim. Böyle yaratıldım. Hani sana diyordum ya yazın İzmir'den gelince böyle değiştim diye yok öyle birşey. Benim sana yaşattıklarımın aynısını bende yaşadım. 19 Eylül'de  terk edildim bende. Uykusuz kaldım,yemek yiyemedim, su içemedim. Yalnız kaldım ve hala yalnızım. Bir arkadaşımdan bahsettim ya sana Doktor diye. O arkadaşım değil eski sevgilim o benim. Ben erkeklerden hoşlanıyorum. Eşcinselim ben. Benden nefret et,hatta vur bağır çağır ama kimseye söyleme. Başkalarının bana ibne demesini kaldıracak değilim. Baksana 78 kilodan 60 kiloya düştüm toparlanmalıyım. Ya da söyle rahatlarsın belki. Teşekkür ederim bugün için. Hiç Doktorun yokluğunu hissetmedim. Sadece onunla yaptığımız şeyleri seninle yaptık.Islak kek,kahvaltı falan. Anıların yerini seninle alsın istedim. Sen seviyorsun çünkü beni. Artık doğru yerde anılar. Konuşsana,ağlayada bilirsin. Susma korkuyorum' dedim.

Yüzüme baktı sonra dudaklarıma baktı öpecek gibiydi. 'Yapma' dedim. 'Ben değilim öpeceğin kişi pişman olursun. Keşke başta söyleseydim. Ama korktum. İnsanların laf söylemesinden korktum .Sandığın kadar güçlü değilim ki ben'

Sarıldı sıkı sıkı..

'Senden nefret etmiyorum.Nasıl nefret edebilirim ki. Sadece kırgınım, şuan eve gidip yatmak istiyorum saat on olmuş zaten. Yarın nasıl uyanırım bilmiyorum. Belki yıkılmış,belki mutlu,belki de seni unutmuş olarak. Bilmiyorum işte. Hayırlısı olsun artık. Seni sorduğum herkes-değişik çocuk o biraz- demişti. Sebebi buymuş demek ki. Keşke yaşamasaydım böyle birşey. Kırgınlığım hiç geçmez emin ol. Kimseye de söylemem merak etme. Böyle birşey nasıl söylenebilir ki. Ağlama hadi. Gidelim' dedi. Otobüse bindirdim ve gitti.

Şimdi nasılım. Önümde son sigaram, soğumuş bir kahvem ve etrafa boş bakışlarımla size yazıyorum. İçim niye buruk anlamadım. Doktorla olan anılarımıza ihanet ettiğimiz için mi? Yoksa bir sevenimi kaybettiğim için mi ? Bilmiyorum. Ama sorgulamam herhalde artık kendimi.

KENDİME NOT
Bir daha kahveni soğutacak kadar kimseyi düşünme, soğuyunca tadı bi kötü oluyo kahvenin.

OKUYUCUYA NOT
Uzun yazdığım için bana küfür etme ne olur. Doktorla tanıştığımdan beri bir tek size anlatıyorum herşeyi. Sevgiler.

2 yorum:

  1. Niye küfredelim. Uzun ama güzel olmuş film senaryosu çıkar bundan;) ayrıca derslerinden başka bir şeye kafana takma bu aralar. En önemlisi bu (yazan:annen:))

    YanıtlaSil