8 Temmuz 2016 Cuma

Yeni Biri Görünümlü Yeni Yazı -Jack

Bence evrenin kafası karışık. Bildiğin dalga geçiyor benimle. Bu aralar o kadar kafam yerindeki anlatamam size bildiğin huzur. Aslında mutlak huzur tamamen insanın içinde. Kendini sev , kendine bak kendinle uğraş ne uğraşacaksın başkalarıyla kim senden daha değerli, kim senden daha çok düşünür seni, kimse tabi ki belki aile fertlerinden bir kaçı o kadar onun dışında buradan canımı sıkan ve sıkmak için hayatıma girecek olan insanlara sesleniyorum. SİKTİR GİT...

Oldukça gereksiz ve ergence giriş yaptıktan sonra yazıma devam etmek istiyorum. Önceki yazımda bahsettim ya yeni biriyle takılıyorum diye. Ondan bahsedeceğim şimdi. Aslında nedense ondan bahsedince kendimi suçlu hissediyorum. Arkadaş o kadar gizlilik delisi ki anlatamam. Tanıştıktan 3 gün sonra gerçek ismini söyledi ve telefon numarasını 'Artık sıkıldım senden numaranı vereceksen ver vermeyeceksen önüme bakacağım' mesajıyla rest çekerek aldım .Her neyse bir kaç gün sonra buluştuk. Beni bir bekleyişi var görmeniz lazım gözlükleri takmış kuytu köşeye geçmiş bekliyor sakince. Zaten biz ilk kamera açınca  kamera karşısında sallanıp duruyordu. Herif yakışıklı ama benden çekiniyor. İlginç olan tarafı beni beğenmiş olması. The secret diyelin arkadaşa.Bu gizlilik delisini anlıyorum. Ciddi anlamda anlıyorum. İlk defa bir erkekle bu kadar fazla vakit geçirdiğine adım gibi eminim. Hani erkek dediğime bakmayın seviştiği bi erkekle bu kadar fazla vakit geçirıyot. O kadar tatlı ki anlatamam size. Eğer önceden olsa bildiğin kör kütük aşık olmuştum şimdiye. Ama huzuru kendi içimde bulduğum için pek oralı olmuyorum haliyle. Muhabbeti iyi , eli yüzü düzgün  ve gülüşü güzel.

Dolu dolu  iki gün geçirdik. Sanırsam rakının tadı kiminle içtiğine göre değişiyor. Rakı faslının sonu aganigi naganigi , İnsan sevildiğini hissediyor yahu. Uzun zaman olmuştu uykumdan uyandığım zaman bana bakan iki tane göz görmeyeli. Etkilenmedim değil. Etkilenmiş olsam da daha fazlasını istemiyorum. Sevgili olayları falan zor.


 Ya da yeni biri konusunu boşverelim...

 Daha farklı  konular üzerinden devam ediyorum yazıya. Şuan tuvaletteyim ve yazmak için yanıp tutuşuyorum. Biliyorum konum belirtmek zorunda değilim ama samimi bir yazı olsun istiyorum...

 Aslına bakarsanız Secret'ın önerdiği diziye bi göz attım ve geçmişime takılı kaldım bi süre . Ardından yazma isteği geldi ve uzun zaman sonra ilk defa kafamın içinde ' akşam eve gidince söyle yazarım böyle yazarım ' diye düşünüp akşam eve geldiğim zaman yazamama durumunu yaşamıyorum. (zorlama kendını, tekrar okumana da gerek yok, yazdığım cümleyi ben bile anlamadım. Silmeye kıyamıyorum. maksat uzun bi yazı olsun. :) Sanırsam dizilerden, filmlerden ve gözlerimin gördüğü ve gözümün önünde bir şeylerin canlanmasını sağlayan şarkılardan fazlasıyla etkileniyorum. Şimdi bu konuya nereden geldim hemen kısa bir açıklama yapıyorum. Lise zamanlarımda 'Querr ass folk' diye bi dizi vardı. Konusu eşcinsellik falan filan işte zor olmaz tahmin etmesi En son etkilenip ilerideki hayatımın hayalini kuruyordum. Hatta fazla gaza gelip Ricky'i bahane edip aileme gay olduğumu bile söylemiştim. Şuan farkediyorum da hiç de hayalini kurduğum hayatı yaşamıyorum.

Üniversitenin ilk senesi kıçı kıytırık bi yurtta saçma sapan insanlarla aynı havayı soluyarak geçti. Biriyle sevişmek için devamlı grup sex yapak zorunda olduğumdan bahsetmiyorum bile. (Duygusal bi ibneyim ben, grup sex bana göre fazla azgınca) Şehir küçük, her kültürden insanlar var ve ben Bursalıyım. Aynı zamanda hiç doğru dürüst arkadaşım yok. Ki ben Bursada seminerden seminere koşan sosyal bi eşcinsel iken bir anda saçma bir durumun içine düştüm. İlk önce yurtta Bursalıyım diye dalga geçenler oldu. Sonra okulda Bursalıyım diye dalga geçenler oldu. Sonra bu durumdan fazla sıkıldım ve ne kadar istemeyerek de olsa babamın Karslı olduğunu söyleyip ' aslında ben Karslıyım, bizim kütük orada ama nerede doğduğun değil nerede doyduğun önemli diye düşündüğüm için Bursalıyım diyorum' diye kendimi kamufle etmeye çalıştım. Bunlar hayalimde hiç olmayan şeylerdi. Sonra aradan biraz zaman geçtikten sonra bana bi cesaret bi umursamazlık ( umursamazlığın sebebi annemin telefonlarıma çıkmaması ve 'sapıksın sen ' gibi laflarından kaynaklı olduğuna eminim. Size anlattım mı hatırlamıyorum, kontrol eder birde onu anlatırım. ) Küçücük şehirde 1 Mayıs kutlamalarında gökkuşağı bayrağıyla yürüyüşe katılan biri oldum çıktım. Bir kaç kişinin arkamdan konuşmasını susturduktan sonra yurttan ayrıldım zaten. İkinci sene eve çıktım ve ev arkadaşlarım sağolsunlar benden garip insanlardı. Biri arap ve asexuel ( aslında ne bok istediğini bilmiyor), diğeri kürt ve yıllardır devam eden bi ilişkisi olan bir arkadaş (çok severim kendisini) diğeride hala ne istediğini bilmeyen , içinde babasına karşı bitmek tükenmeyen bir öfkesi olan ve bunu anlık anlık en yakınına hissettirip ağzına sıçan , paradokslarla dolu bir gay , yani ben .

Ev arkadaşlarım gay olduğumu bildiği için bir süre bokunu çıkarttım herşeyin. Grup sex bitmişti ve artık sevgili arama modlarına girmiştim. Tabi kide ara ara hatta genelde doktordan daha iyisini bulamama ve ya doktoru sevdiğimden daha çok birini sevememe korkusundan dolayı dikiş tutmadı ilişkilerimde.Ee günü birlik ilişkiler eyvallah bi yere kadar küçücük yerde kulaktan kulağa duyuldu adım , yatmak istemediğim insanlar tarafından saçma sapan iftiralara maruz kaldım. Bu zaman da hala umursamazım tabi. Bi de mağaza çalışıyorum ve hornette boy boy fotograflarım var. Ordan da bi tanınma var . Anlayacağınız boku bokuna kimine göre orospu , kimine göre hıv li , kimine göre 'vay amq cesarete bak ' tipinde biri oldum çıktım. Bunların hiç biride hayalimde yoktu. Hayalim hayalim diyorum hiç ondan bahsetmiyorum.

Benim hayalimde . Aileme gay olduğumu söylerim , onlar da beni kabullenir. Ben üniveristeye giderim . Bi kaç sağlam arkadaşım olur , gay veya değil beni anlayan benimde onları anladığım. Sonracığıma bir tane de adam akıllı sevgilim olur aynı evde yaşarız , geçinip gideriz falan. Tipin basit hayaller.

İşte evrenin kafası mı karışık yoksa benimle mi derdi var anlamıyorum. Sağlam bir kaç arkadaşım var  ama şuan onları anlamıyorum. Birisi gay olduğumu bildiği için kendi gereksiz ve yanlış (bana göre ) nişanlılı ilişkisine bakmadan 'Jak senin ilişkilerinin sonu yok' demesi, diğerinin kendi bodur boyuna bakmadan ' 180'den kısa erkeklerle görüşmem ben. önemli bi kriter ' diyip insanları yaptığı işlerle bindiği arablarl kazandıklarına göre seven be yatan şehir dışına okumaya giden ve hala anlamakta zorluk çektirmesi, diğerinin hala gay mı değil mi diye kendi içinde saçma sapan triplere girip bir hafta bi erkeğe aşık olduğundan bahsedip  sonraki hafta bi kızdan hoşlandığını söylemesi, ( bence dibine kadar gay ve bu hafta kızdan hoşlanma sırası ) gibi gibi arkadaşlıklar. Galiba aralarında en iyisi tabi ki de Jill  <3 <3 <3

Bu son zamanlarda yaptığım şey ise kendimi anlamaya çalışmak. Çünkü cidden ne istediğime karar vermek zorundayım. Aslında bazı radikal kararlar almış durumdayım. Mesela en kısa zamanda bu şehirden kurtulmak gibi , bi süre sevgili olaylarına girmemek gibi , ( bi tane olsun arladaşta oluruz ,sevişrizde) ve mutlu olmak için kendimden başka kimseye değer vermemek gibi. Galiba aklım başıma geliyor. Bunlar yine de bana yeterli gelmiyor. Yıllardır kendımı kandırmak dışında hiç birşey yapmadığımın farkındayım. Ne istediğimi hala bilmiyorum ve ortalıkta manik depresif şekilde dolaşıyorum. Kafama birşey takmazsam zaman  geçmeyecek gibi geliyor. Sanırım psikolojik sıkıntılarım var .

Her neyse . Şuan hayatımda kimse yok. Takıldığım secret da biraz fazla sinir bozucu oluyor zaman zaman ama onuna hala takılmak istiyorum. Aynı zamanda hayatımda biri de olmasın istiyorum.

Sonuca bağlayamıyorum. Bu konu uzarda gider. Şimdilik bu kadar yeter... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder