Dünya tersine dönmüş olmalı....
Evrenin Jill ile geçtiği dalgaların hepsini bana sokmaya başladı.Yaşadığım en büyük ironiyi yaşadım.Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi Rickyden bahsetmiştim.
Okuldaki gerizekalı arkadaşlarımın bana Ricky'i hatırlatmasından sonra ettiğim bir yemine karşılık Jill'in verdiği cevap sıçtı ağzıma.-Ricky'nin ölüsünü öpeyim ki...- diye başladığım cümleye Jill'in verdiği cevap bütün dünyamı kararttı. - Anca ölüsünü öpersin zaten..-
Ağzına sıçtığımın orospusu. Evrenin bunu hemen gerçekleştireceğini nereden bilebilirdim. Ölmedi..! Keşke ölseydi. Ölüsünü öpmedim ama kendisiyle ateşli bir sevişme geçirdim. Hemde sevgilisiyle tuttuğu evde.. Malım biliyorum. Ama sadece konuşmak için gitmiştim.
Bir site var gay sohbet eşcinsel portalı 'GABİLE' eşcinseller çok iyi bilir. Bugün hiç giresim yoktu. Amacım sex falan değildi zaten. sohbet edecek birini bulurum ve vakit geçer diye düşünmüştüm. Girmez olaydım. Yakışıklı_gay diye bir nick ile konuşmaya başladım. O klavyeye basar parmağımı kopartsınlar.
Konuştuk ve cidden muhabbeti sağlam biriydi karşımdaki. İlerleyen dakikalarda kamera açmak istedi. Merakıma yenilip açtım. Zaten insanın başına ne geliyorsa ya meraktan yada yaraktan geliyor. Fakat bu yarak çok büyüktü. Kalbimi çok feci acıttı. Kamera açtık ve karşımda Ricky duruyordu. Neye uğradığımı şaşırdım ki mal gibi baktım adama. Kamerayı kapattım ve tekrar açtım yanlış gördüm zannedip.Bir anda her şeyi unuttum. Hayatımı karartmasını falan her şeyi. Yağ gibi eridim çok geçmeden..
Şaşkınlığım gittikten sonra konuştuk bayağı. Daha sonra vaktimin olup olmadığını sordu arkasından - görüşelim mi?- dedi. Aylardır kolladığım fırsat ayağıma gelmişti. İşler hiç de öyle olmadı. Beni sevdiğinde çağırmıyordu. Azdığından çağırıyordu. Anlamam biraz güç oldu ama neyse...
Ev tutmuş evimin yakın yerlerinde. Çocuğu vardı ve ev tutacak gücü de yoktu. Evine gittim. Ev o kadar güzel yerleştirilmişti ki, bir kadın elinin yada bir gayin elinin değdiğini düşündüm. İçimde bir yandan da heyecan var. Bana hiç de kötü davranmıyordu. -Karnın aç mı? , Bir şey içer misin ?- gibi gibi... Bir sürü şey sordu.
Odunlar kralının mesajına cevap verdikten sonra oturdum koltuğa. Gözlüklerim kaba olmasından dolayı bana yakışmayacağını düşünme ititimalini düşünerek montumun cebine koydum. ( nasıl bir cümledir gtq bu .) Evdeki televizyonun altındaki rafta sevgilisiyle çekilmiş fotoğrafını farketmem güç oldu. Beynimden vurulmuşa döndüm. O evde işim yoktu benim.. Niye kendi salaklığıma yenilip gittim ki. Kendime kızdığım anda yanımda belirdi. 'Eve gelen sonunu bilir' Cümlesini hep hatırlamışımdır. Nitekim öyle oldu. Birden dudaklarıma yapıştı. O kadar severken dudaklarıma yapışmasına karşılık bir tepki veremedim. Saldım çayıra Mevlam kayıra hesabı...
Formundan hiç bir şey kaybetmediğine kanaat getirip ikimizinde pesitili çıkana kadar seviştikten sonra, konuşmaya başladı.
-Sevgilim var benim.Ben aramadan beni aramazsan sevinirim. ( Ben azdığım zaman seni çağırırım sevişiriz demek oluyor bu .) Hani birlikteyken takıldığın arkadaşların varya onlarla çok samimiyim artık selam söylemek ister misin ? Seni zaten sevgilimle tanıştıracağım, arkadaş olursunuz. Arada gelip gidersin.( Bu da bize gel arada sevişelim, heyecanlı oluyor sevgilimi seninle aldatmak gibi bir şey sanırım.)
Bunları dinlerken büyük bir şaşkınlıkla sevgilisi aradı.Cıvık cıvık konuşmalarına şahit oldum.
- Aşkımmmm. Nasılsın ?
-İyim bebeğim,akşam bana yemek yasanaaa .
-Tamam hayatım yeter ki sen iste. Ne pişireyim.
-İçinde sevgin olsun yeter.
-Seni seviyorum muahhhh
Emin olun sırf ben duyayım diye bağıra bağıra konuştu.İşini garantiye almak için geldi birde bana anlattı.
-Ay aşkım geliyor. Akşam yemek yapmalıymışım çok işim var puff..
Utanmasa bana yardım et diyecek geri zekalı.Derin bir nefes aldıktan sonra başladım konuşmaya.
-Hayatımı yeterince karartmıştın zaten böyle şeyler yapıp kendini yormana gerek yok. Ayrıca sevgilinle konuştukların sana kalsın. Hee bu arada sadece senin sevgilin yok. Şunu söylemeden edemeyeceğim. Ben senin onca cefanı, derdini, sıkıntını çekip bütün hayatımı sikip gitmene izin vermişken, senin sefanı kıymet bilmeyen bir gerizkalının sürmesi çok sinirimi bozuyor. Ayrı ev tutmak senin için böyük cesaret. Ailesi yok herhalde bu çocuğun, o çucuğun hayatını sikmek için beni mi kullanıyorsun anlamadım.Sakın şimdi bana açıklama yaparken 'onu çok seviyorummm' gibi yalanlar söyleme. Eğer sevseydin benim koynuma girmezdin. Benim de sevgilim olabilir , sevmiyor da olabilirim ama onu bu seni ilgilendirmez. Aylardır aklımdan çıkartamadığım adam bak harbi büyük şerefsizsin. Ben gidiyorum....
Konuşmamı yaptıktan sonra kapıyı çekip çıktım. Otobüs durağına giderken tam ağlayacağımı hissettim ki durdum kendimi toparladım yürümeye devam ettim. Arkamdan arabayla geliyordu. Beni dershaneye bırakmak istedi. Kabul etmeyince - beni de bir dinle ama ! - dedi. arabasına. bindim. Eski günlerdeki gibi dershaneye bıraktı.. Yine fenomen dinleyerek gittik. Hiç bir şey konuşmadı. Bende ne konuşacaksın diye sormadım. O sıra ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Arabadan indikten sonra gözlerim dolu dolu Jill'in yanına gittim. Anca ölüsünü öpersin dediğini hatırlatıp, ' Ricky'nin her yerini öptüm oldu mu ? diyip kollarında ağladığımı hatırlıyorum.
Şimdi ne mi olacak. Hiç bir şey. Yaşamaya devam edeceğim. Sadece biraz hüzünlü yaşarım. Bu devirde evlat acısı uınutuluyorken bir şerefsizin acısı ne ki.. En azından benim için tecrübe oldu. Ne mal olduğunu öğrendim. Kıyamet benim için biraz erken koptu ama olsun....
21 Aralık 2012 Cuma
Gitchi Gitchi Goo Ben seviyorum!! -Jill
Bugünden itibaren yurt genelinde balkanlardan gelen soğuk havanın da etkisiyle sert rüzgarlar esmeye başlayacaktır. Bazı illerimizde kar yağışı boyu geçmiş olsa görünen havanın aksine Jill’in kalbinde ilkbaharın çiçek kokulu sıcak rüzgarlarına rastlanılabilir.
Bakmayın yahu siz bu rüzgarlara! İçimde esen fırtınaları mı
anlatayım, Jack yapmış zaten yapacağını. Keşke azıcıkta benim yanımda bunalımlı
dolaşsa. Tipsiz! Dümbük!
Laftan sözden anlamaz, sus dedin mi susmaz. Yaraaamaz abisi çok
yaramaz bir çocuk bu. Arada bir aklına gelir hüzünlenir, geçer. Ben bilirim
onun içini. O Bizim Türkçeciyi tavlamış çocuktur. Keşke o gözlükleri çıkarıp
kulağına pırlanta küpelerini taksa, o zaman adama benzer, ananenin aksine.
Tabiki bunlar benim kişisel görüşlerim değil sevgili Türkçecimiz
tam ağzına layık bir çocuk yaratmak istediğinden Jack’e bir öğütler listesi
çıkartmış durumda. Bir şeyleri çaktıktan sonra adam 360 derece döndü.
Eh işte hayatım Jack’in gevşekliğinin aksine tam bir COWGİRL! E Sinan’a
da bu yakışır. Kıyametten umudu kesmiştim ben değil mi? Tam da onu
anlatacaktım. O küçük götlüyle uğraşılmaz. Bkz: Jack2.
Amaçsızca laf sokmaya çalışması onu daha bir çekici yapsa da sinir
oluyorsun bir kere. Yazık yahu! Ben onu Justin Bieber’e benzettim, bağrıma
bastım ama o ne yaptı? Hiç bir şey…
Burada bunalıma girmesi gereken biri varsa o benim. Aşığım,
salağım, kötü arkadaşlarım var, ygs salağına çok az bir zaman kaldı, beni
satmaya çalışan bir Amy var.
Sahii asıl dümbük olan o!
Beni çekti tuvalet köşelerine. Bir yandan kafasının her yerini
kapayan – kulaklarını henüz görmedim- saçlarıyla uğraşıyor bir yandan
bana laf yetiştiriyor.
“Jiiill.”
“Heee?”
“Sen neden seks yapmıyorsun?” Benim giriş çıkışların derdi onu
gerdi.
“Bilmem.”
“Benim bir arkadaş var, çok yakışıklı. Uzun boylu.”
“Aaa resmi var mı?”
“Varr.” Şimdi yukarda Allah var mı bilmem ama bu çocuk yakışıklı,
onu biliyorum. Fekat ben Sinan’a aşık olduğumdan ve salak Amy’nin böyle kötü
bir kariyer yapmasını istemediğimden uydurdum yalanları. Hani çocuk da
Fame’miş. Allah Famelerden sakınsın.Bir kere başıma gelenleri aklımın ucuna
getirmek istemiyorum.
“Ayy bu daha çocuk.” Sahiden çocuk! Benim amcalara bakarsak bu
daha çocuk yaneee. Amy başımdan attım ve koridora çıktım.
Olmayan Allam! Yerabbim! Sinan! Üzerindeki Deri ceketi bir
çıkardı. O an kalbimin attığını hissetim. Meğer oralarda hala bir yürek varmış.
Sinan’a baktıkça kendini göğsümün kafesine kafesine çarpıyor.
Amaaaan tek derdim Sinan olsa. Bir gün gelir o da takar
sevgilisini koluna ben öyle evde kalmış kız modun da evden çöp atmaya çıkmış
olurum pat onlar beni görür, aah be hayata bak.
Olmaz demeyin olur! Bakın bizim uzun saçlı kantinciye tee
geçen seneden beri Birsen bir bırakmadı çocuğun yakasını, salak gibi uzaktan
sevmeyecektim. Gelir başkası kapar tabi.
Evde oturup kısmetimi bekleyeceğim artık. Her nasılsa üst
katımda yakışıklı bir çocuk varmış. İki yıldır oturduğum apartmanda yakışıklı
biri oturuyormuş. Etrafıma daha iyi bakmam gerektiğini hissediyorum.
Geçen hafta Jack beni her zaman olduğu gibi evden almaya
geldiğinde meğer kapının önündeymiş fakında birle değilim. Öne doğru eğilmiş ve
ayakkabılarının bağcıklarıyla uğraşıyordu. Kapıyı açmamla o ve sıkı kalçaları
gözüme gözüme girdi.
Sonra ertesi gün ve daha ertesi gün derken eğer kısmetiyse
insanın ayağına ayağına gelirmiş –ama insan çirkin değilse-. Ben bir salaklık
yaptım ve annemler evden çıkar çıkmaz –akşamın sekizi- kendimi sokağa attım ki
bir an evvel kontör yükleyebileyim.
Tabi ki de benden beklenen performansı gerçekleştirdim. Yani
ne kontör yükleyebildim ne de geri içeri girebildim. Anahtarı unutmuşum. Kapıda
kalıp onu görmek iyiydi de hava soğuktu baae. Bokuma kadar dondum.
“Siz kapıda mı kaldınız?”
“ (Seni yerim) Evet.”
“ Kart sokmak lazım.”
“(Gel bana sok) Bir deneyin.” Çıkardı kartı, kartını
yediğim. Bir denedi iki denedi üçte bıraktı eğer üçü yapsaydı kesin açılırdı
bence ve ben onu içeri alır…
“Annemler yukarıda isterseniz burada beklemeyin içeri gelin.”
“Yok, teşekkür ederim (ne yapayım ananı?).”
Ya işte böyle arkadaşlar, sonrada gördüm tabiî ki okula
giderken, dershaneye giderken ama sonra göremedim. Kısmet çirkinsen ayağına
gelmiyor bence en sonunda alıcam elime fincanı komşu komşunun külüne muhtaçtır
diyeceğim, yardıracağım ne varsa ama önce kısmet.
sevgilim justin |
tanıştırayım ygs'ye çalışırken ben |
Başka seksi bulamadım bununla idare etçeniz artıkın |
Etiketler:
aptal,
arkadaşlık,
aşık,
Ben seviyorum,
bitti,
biz de varız,
boklu evren. bok.,
cowboy,
cowgirl,
dostluk,
Justin Bieber,
Kazanamadınız,
kısmet,
komşu,
mutluluk,
namus,
yakışıklı,
yalnızlık,
YGS
17 Aralık 2012 Pazartesi
Sıkılmaktan bile sıkıldım... -Jack
Sıkıldım....
Kısacası yaşamaktan sıkıldım........
Hayatımdaki her şeyin karman çorban olmasından, etrafa gülücükler atmaktan, aklımdaki o pezevengi çıkartmaya uğraşmaktan sıkıldım artık.. Sırf onunda okul yollarında görüştüm diye
kendi okulumdan nefret etmeye başladım..
Böyle her şey karanlık, kapkaranlık, zifiri karanlık gibi laflar edip kendimi size ergen gibi tanıtmaya niyetim yok merak etmeyin. Ben sadece erkek regl dönemi gibi bir şey yaşıyorum. Agrasifim, her şeyden nefret ediyorum ve hala gelmeyeceğini bile bile sevip bekliyorum. Gelmesi bir şeyi değiştirmez gerçi dönmem geri fakat bir kere görsem ve onun gözlerindeki umursamazlığı bir görsem her şeyi bir çırpıda sileceğim.
Kimden bahsettiğimi merak ediyor olabilirsiniz çünkü daha önce hiç ona hitafen yazmamıştım. Odunlar kralı değil o hala duruyor durduğu yerde davranışları bakımından Ricky'nin kopyası olarak öküzlüklerini devam ettiriyor. Hatta bazen öküzlerin önünde bayrak bile tutuyor. O tuttuğu bayrağı bir gün götüne sokacağım haberi yok....
Neyse konu dağılmasın, dağıldıkça saçmalıyorum. İnanın şaçmalamaktan bile sıkıldım. Ben size Ricky'i tanıtayım. Benim odunlar kralından önceki sevgilim. Hani şu uğruna öldüğüm pezevenk, hani şu sırf sabah mesajına geç cevap vermeyeyim diye sabahın altısında uyandığım şerefsiz, hani onun yüzünden aileme eşcinsel olduğumu söylemek zorunda kaldığım öküz , hani hani hani ve daha nicesi.....
Hayatımı kararmada son noktaya getiren adam için tam 8 ay kimseye bakmadım. Ona yaptığım fedakarlıkları kimseye yapmadım. Onun için kendimi bile kandırdım ben. Mesajlarıma cevap vermediği zamanlar hiç üstüne gitmedim benden sıkılmasın, bunalmasın diye bende hep kendime yalanlar uydurdum. -Kesin iştedir. İşleri çıkmıştır. Araba kullanıyor da olabilir. Belkide bana sürpriz yapacak yolda bana geliyor kesin. Yine telefonunu unuttu herhalde bir yerlerde.- gibi gibi gibi. Ama hiç bir zaman aklımda beni aldattığı geçmiyordu. Çünkü ben ona ihtiyacı olan herşeyi veriyordum...
Sonu beş postayla biten koli, her defasında farklı fantezileri deneyen bir eş, aşırı sıkıp kışkançlık yapmayıp bunaltmayan bir sevgili, karnı acıktığı zaman yemek pişiren bir aşçı kısacası ona yetebilmek için her şey yapıyordum. Başardığıma da inanıyorum. O ise sadece emri vaki yapar canı isterse gelir, benden başka eşcinsellerle de görüşür arkadaş gibi olsa da konuşuyordu. Ve yüzük aldığım halde hemde 14 şubatta eski sevgilisini gördüğü zaman yüzüğü çıkartıp arka cebine koyan bir insan. Bunların hepsini gözümün içine baka baka yapması ilginç olan....Ben böyle bir adama tam 8 ayımı verdim.Bunları yapan bir insanın beni yarı yolda bırakması gayet normal. Hemde kendisi yüzünden ailem öğrendi eşcinsel olduğumu.
Onun yüzünden o kadar zorluklar çektim ki inanamazsınız.Hala daha çekiyorum. Kendi annemin geceleri sessizce ağlayışlarını duymak yıprattı yeterince beni. Şuan ağlıyor mu ? -ağlamıyor- Fakat ne zaman bir şey olsa devamlı suçlu suçlu bakmalarını yetiyor. Abimin yaptıklarını söylemiyorum bile.
Anlayacağınız sıkıldım her şeyden. Sabahları onu görecek miyim diye etrafa bakmaktan sıkıldım. Kendimi kandırmaktan sıkıldım. Aileme bir şeyler kanıtlamak zorunda olmaktan sıkıldım. İnsanların eşcinseller hakkındaki düşünceleri yüzünden gizli yaşamaktan sıkıldım. Boşuna uğraşmaktan bile sıkıldım.
Kısacası yaşamaktan sıkıldım........
Etiketler:
:(,
aptal,
aşık,
bitti,
biz de varız,
boktan hayat,
G.A.Y,
gay şansı,
hiç birşey göründüğü gibi değil,
odun,
öküz,
özlemek,
sevgili,
yalnızlık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)