15 Nisan 2013 Pazartesi

Yayık Ayran Gibi Gönlüm Var..! -Jack

Çok ayran gönüllü olduğumu biliyorum. Hayatta içmeyi sevmediğim tek şeyin ayran olması ve kendimi ayran gönüllü olarak nitelendirmem kadar saçma birşey yok herhalde. Kendime küfür etmeyi bırakmadan önce karmaşık duygularımı sizinle paylaşmak istiyorum.

İlk önce Jill ile başlayayım. Kendisi bu aralar fazla egoist ve ben bu durumdan oldukça rahatsız durumdayım. Devamlı bana soktuğu laflara alınacağım diye çok korkuyorum. Duygusal bir dönemdeyim. Bir şey keşfettim ben her ay böyle depresif hallere giriyorum. Kadınlardaki adet olma durumu gibi sanırım. Bir kaç kişi de daha var bu durum kimisinde ya sex yapma isteği gidiyor ya da hiç kimseyle konuşmak istemiyorlar.Benimki durumda bu işte. Bu depresif  hallerimde Jill'den duyacağım her kötü sözle kendimi daha çok depresif buluyorum. Jill'i fazla yargılamadan başka konuya geçmek istiyorum. (Jill seni böylede seviyorum bebeğimmm )

Size hacı amcayı anlatmıştım. Etraftan fazla yaşlı olduğuna dair bir kaç birşey duyunca etkilendim haliyle. Bu ay ki depresif olma sebebim bu zaten. Depresif olduğum şu günlerdede bir kaç birşey farkettim. Hacı amcayla ne zaman buluşsak sex yapmayacağımızı söylüyor ama en ufak bir sarılmada hemen eli minçoma gidiyor.(Minço lubuncada popo demek .) Bu durumdan oldukça sıkılmaya başladım. Zaten yaptığımız sex iki dakika sürüyor. Çok fazla özel olacak ama söylemesem içimde kalır. Adam sırf erken boşalıyor die boxerının altına peçete koyupta geziyor. Her an boşalabilir yani. Böyle olan bir adamla yapılabilecek sex nasıl olur siz düşünün. Ve lütfen benim  onsekiz yaşında olduğumu ve sexde doyumsuz olduğumu işin içine katmayın. Zevk almamayı bırakın birde ısırıyor hayvan. Dün yine buluştuk ve duşa girmek için soyunurken annemin morluklarla dolu olan vucudumu görmesiyle bende görmüş oldum. Birde o kadar çok söyledim ısırma falan diye. Malesef sakallı olan o ve o kendi kafasına göre hareket ediyor. Hadi bunu geçtim annemin morlukları gördükten sonra söylediği lafı geçemem. -Yine kime s*ktirdin kendini ! )

Fazla pısırık bir insan çıktı zaten. Bu yönünü bilmiyordum. Benim annem arayıp eve çağırmıyor ama onun annesi saat 6 oluyor daha hava kararmadan eve çağırıyor. Buda koşa koşa gidiyor. Annesi evlendirmek istiyormuş. Bu pısırıklıkla yakında evlenir de şimdi bu. Helal süt emmiş bir kızla. Ailesi yüzünden evlenmek zorunda kalan şu eşcinsele bir dua okuyun hayrına. AMİN

Şu iki hafta içerisinde yaşadığım şeyleri bir bilseniz neler yaşamış olduğumu sizde anlarsınız. Geçenlerde okula Uludağ Üniversitesinden PDR son sınıf öğrencilerinden oluşan altı kişilik bir grup geldi. Bizimde ders boştu o sırada. Ben herşeyimi anlattığım rehberlik hocamın yanına ayaklarım popoma vura vura sekerek  gittim. Gitmez olaydım. O PDR öğrencilerinin arasında bir çocuk var Allahım dağlara taşlara. Allah yaratırken bütün malzemeyi birinci sınıf kullanmış. Bir insan bu kadar kusursuz olur anca. Yeşil su göz renginden tutun kokusuna , inci gibi parlayan dişlerinden tutun kirli sakallarına kadar bir insan ancak bu kadar kusursuz olabilir. Bir etkinlik için falan mi ne gelmişler tam dinlemedim. O anda çocuğu süzüyordum.Ne derlerse -hıhı , tamam olur , tabiki seve seve- diye cevap verdim.Ne için o kadar sözü verdim bilmiyorum. Yapılan etkinliği bilmeden ve son üç derse girmemek pahasına gittik okulun arka bahçesine. Devamsızlığım tam tamına yirmidokuz gün. Raporlu ve keyfi devamsızlıklarla birlikte. Okulun arka bahçesinde benimle birlikte seçilmiş bir kaç kurbanla birlikte sap gibi dikilip bekliyoruz. Birde köşeden geldi. Okulun arka bahçesinin bu kadar güzel olduğuu hiç faretmemiştim. Onunla aynı grupla olmak için kıçımı yırttım. Rehberlik hocamın - Çocuğu taciz etme-  demesine rağmen aynı grupta olduk. O sırada çocuğun bütün temel bilgilerini öğrendim. Yirmiiki yaşında, kova burcu, aslen Erzurumlu ama şuanda ailesiyle Bilecik de oturuyorlar, kendisi okul için burada, Galatasaraylı , dört kardeşten en büyüğünün bir küçüğü , (kesin diğerlerinin güzelliğinide allah buna vermiştir.), oltu taşı kolyesi var, küpe takmaktan hoşlanmıyor,  televizyon izlemeyi seviyor. He birde üniversiteyi 398 puanla kazanmış. Yaptığımız etkinliği bir görseniz nasıl rezil oldum nasıl. Bizim sınıf okulun arka bahçesinin olduğu tarafta bütün sınıf arkadaşlarım camda baktılar. Bizim sınıfın homofobik öküzlerininde bana -top Jackkkk!- diye bağırmaları cabası oldu. Parfümünün kokusu hala burnumda ve vize haftası bittikten sonra başka bir etkinlik yapmak için yine bizim okula geleceklermiş. O günü iple çekiyorum.

Aklımda okuldaki çocuk, bedenim gabilede koli arayışı içerisinde. Birden Fransız biri denk geldi. Çocuk Allah için çok yakışıklı. Yakışıklı olması pek ilgilendirmedi gerçi beni. Beynimde sadece bir kişi barındırabiliyorum. Jill'in dediği doğru herhalde ben tek hücreliyim. Bir yerde genel kültür adı altında birşey okumuştum. Beyinin bir hücre olduğunu yazıyordu. Bende salak gibi Jill'e hava atacağım diye gittim Jill'e söyledim. Jill'de - o zaman sen tek hücrelisin- diye lafı soktu soktu çıkarttı. Tek hücreli muhabbeti de bu . Neyse Fransızla konuştuk falan filan sözleştik. Buluştuk. Çocukla seviştikten sonra bu muhabbet bir sardı ki anlatamam. Okuldaki çocuğu siktir edip bu çocuğa taktım kafayı. Ankarada yaşıyormuş normalde. On beş gün sona gidecekmiş. Baktım bu da gidici ben yanlız kalacağım mantıklı düşünüp çocuğu reddettim. Ben mantıklı düşündüm evet. Senin şaşırman gayet doğal çünkü bende şaşkınım :)

Başka bir gün evde yalnız takılırken yine pc başındayım ama hiç bir arayışım falan yok. Pc başında test çözüyorum. Biri mesaj attı - koli arıyorsan ben buradayım istersen ateşli dakikalar yaşayabiliriz- diye. Bende nazikçe -sağol ben  almayayım arayışım yok- dedim. Tekrar mesaj attı -önceki attığım mesaj tamamen heyecan içindi istersen birşeylerde içebiliriz dışarıda- die. Bende evde canım sıkılıyordu test çözmekte baymışken telefon numaramı verdim ve çıktım evden. Yolda mesajlaştık falan. Bende zaten dershanem var oradan dershaneye giderim diye düşünüyordum. Buluştuk işte. Hoş sohbet  iyi çocuk. Otuz  yaşında olmasına rağmen görseniz dersiniz bu yirmibeş yaşında diye .Aynı Ricky gibi yaşından genç görünüyor. Konuşuyoruz bakalım hayırlısı.

Ricky demişken aklıma geldi. Dün akşam dershaneden eşcinsel olduğumu bilen bir kız aradı. Dershanedeki gay edebiyat hocamın yanında aynı Ricky gibi birini görmüş. Bunun korkusu da var içimde ya Ricky'se yanındaki diye. Umarım o değildir.

Bu yaşadıklarım karşısında yoruldum artık. Sex yapmaktan bile sıkıldım. Depresifliğim arttı da arttı. Kendimi ortamdan  çekmeği düşüyorum. Hacı amcaya da yolu verdim. Artık adam akıllı bir ilişkim olsun istiyorum. Ben ona aşık o bana aşık. Uzun süreli. Temelinde sex olmayan tamamen duygusal. Ve ayran gönüllü olmaktanda sıkıldım.Hayatımı boktan çıkartmak istiyorum. Bir düzen kurmalıyım bence ...

4 yorum:

  1. Gerçekten çok ama çok beğendim yazmayı bırakmamalısın bence böyle devam et :)

    YanıtlaSil
  2. sagol teşekkür ederim ---Jack

    YanıtlaSil
  3. okuduklarıma binaen ilginç bir hayatın var diyebilirim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üşenipte yazmadığım daha çok şey var :) -jack

      Sil